Popülist liderler, sıradan çoğunluğun çıkarlarına ihanet etmekle suçladıkları aracılara ihtiyaç duymadan halkla ve halk adına konuştuğunu iddia eder. Bu aracılar genellikle siyasi partiler ve bağımsız medyadır. Popülist hükümetler diktatör ya da faşist rejimlerden önemli ölçüde ayrılsalar da liderin iradesine bağımlı oldukları, “iyi” ya da “doğru” olarak kabul etmedikleri insanların çıkarlarını dışlama istekleri ile anayasal demokrasiyi çökertmekte ve otoriterliğe giden yolu açmaktadırlar.
Ben Halkım, Nadia Urbinati, Tellekt, 2022.
Ingeborg Bachmann, faşizm iki insan arasındaki ilişkide başlar, der.
Emilio Gentile, Faşist Kimdir? adlı eserinde faşizm için tarihsel bir harita öneriyor ve bu haritayı üç bölüme ayırıyor. Bu üç boyutun, faşizmin gidişatını yaklaşık olarak yansıttığını düşünüyor.
İlk bölüm örgütsel boyutu kapsıyor. Partinin mücadele yöntemleri, yapısı, toplumsal kompozisyonunu bu aşamada irdeleniyor. Toplumsal kompozisyona baktığımızda genellikle orta sınıflardan gelen, siyasi faaliyette yeni ve genç nüfus ağırlıkta oluyor. Parti ise ulusu yeniden yaratma gibi bir misyon üstlendiğini ileri süren; kendini siyasi hasımlarıyla savaş durumunda sayan, parlamenter gruplarla uzlaşarak parlamenter demokrasiyi ortadan kaldırıp, siyasi gücü tekeline almayı hedefleyen; bunun için terör uygulayabilen, kimliğini kardeşlik duygusuna dayandıran bir partidir.
İkinci bölüm, değer ve ilkeler sistemini ele alan kültürel boyut. Bu boyut, siyasetin militerleşmesine dayanan bir kültürü; eğilim olarak popülist ve anti-kapitalist; “yeni bir insan” yaratmak üzere pragmatik bir ideoloji; tehlikeli bulduklarına kovuşturma, ayrımcılık, dışlama; yurttaşın devlete mutlak bir biçimde tabi olmasına; disipline, erkekliğe, kardeşliğe ve savaşçı ruha dayalı bir sivil etiği içerir.
Üçüncü boyut ise sistemin yarattığı kurumları irdeleyen kurumsal boyuttur. Görüş ayrılıklarını ve muhalefeti, örgütlü terörü bile kullanarak kontrol eden bir polis örgütü; rejimin kendi silahlı milisleri, en yüksek hakem olarak devreye giren karizmatik liderin hakimiyetindeki devlet ile rejim arasında ortak yaşama dayalı bir siyasi sistem; devletin müdahale alanını genişleten, sınıf ayrımını muhafaza eden, üreticinin rejimin kontrolünde çalıştığı korporatif bir ekonomik örgütlenme; büyüklük ve güç arayışında, emperyalist yayılma hedefleri olan bir dış politika.
Faşist Kimdir?, Emilio Gentile, İletişim Yayınları, 2021. Sayfa 161-163.
Leave A Reply