
Gül, Feride Kavrakoğlu, 2019.
Hz. Muhammed’in simgesi olan gül, bütün ağaçların nuru, bütün çiçeklerin şahı olarak nitelendirilirdi. Edirne Gülü özeldir. Diğer güllerden sapının çıplak olmasıyla ayrılan Rosa damescena, çok çabuk büyür ve çok çiçeklidir. Bir dalda 12 çiçek verir. Yaprakları yüksek oranda uçucu yağ taşır. 17. yüzyıl sonlarında bir Türk tüccar tarafından Bulgaristan’a götürülmüş ve Kızanlık’ta kurulan gülsuyu-gülyağı tesisleri 200 yıl faaliyet göstermiştir. Çarlık Rusya ile yapılan 93 Harbi (1877-78) neticesinde Bulgaristan’ı terk eden Türkler yanlarında getirdikleri gül fidanları ile iskan edildikleri Bursa, İzmir, Isparta, Burdur’da gülcülük yapmaya devam etmişlerdir. Edirne-Kızanlık gülü, Isparta ve Burdur’un ünlü gülsuyu, gülyağı üretiminin atasıdır.
Edirne’de gülsuyu ve gülyağı her sene Hıdrellez günü (6 Mayıs) üretilmeye başlanır ve Mayıs ayı boyunca devam ederdi. Güller gün doğmadan veya akşam serinliğinde toplanıp gülabhanelere getirilirdi. Gülabhanelerde ocakların üzerindeki imbiklerde damıtılan gülsuyu şişelere doldurulurdu. Bu işi gençler yapabilirdi. Ama gülyağı imbiğinin başına tecrübeli kişiler geçerdi.
Gülün en çok olduğu zamana doğruk adı verilirdi. Doğruk sırasında gül kazanları gece gündüz kaynar, geceleri şenlikler yapılır, çalgılar çalınıp şarkılar söylenirdi.
Edirne gülsuyunun kalitesi çok üstün olduğundan padişahlara sunulur, şehzade sünnetlerine Edirne aktarlarınca gönderilirdi. Topkapı Sarayı Helvahanesi’nin taze gül yaprağı ve gülsuyu ihtiyacı Edirne’den karşılanırdı. Sarayda sevilen gül şekerlemeleri de Edirne’den getirtilirdi. Edirne’den 1632’de IV. Murat gül şurubu ve gül murabbaı, 1685’te IV. Mehmet gülbeşeker, helva ve şuruplar getirtmişti.
Osmanlı’da gül ürünlerinin tıbbi kullanımları da olmuştur. Gül macununun ve gül şurubunun mideyi ve karaciğeri koruyucu özelliği olduğu düşünülür, sindirimi kolaylaştırmak için tavsiye edilirdi. İçinde gül bekletilmiş zeytinyağı ile hazırlanan pomatlar kaşıntı ve çıbanlarda kullanılır, uyuz hastalığında etkili olduğu düşünülürdü.
Farsça gülsuyu anlamına gelen gülabdan, bizde gülsuyu serpmek için kullanılan, cam, porselen veya metalden yapılma armut biçimli, ağzı emzikli kaplara verilen ad olmuştur.
Yararlanılan Kaynak: Edirne Sultan II. Bayezid Darüşşifası.
Leave A Reply