- Gotik dönemde (12. yüzyılın ikinci yarısı) katedraller ışığın etkilerini yoğunlaştırmak üzere inşa edildi, bu amaç için vitraylar kullanıldı.
- 12. yüzyıldan başlayarak mavi en güzel renk, sarı ve kızıl en güzel saç rengi olarak kabul gördü.
- Dante (1265-1321), Beatrice’nin Güzelliğini över. Ama bir müddet sonra tinselleşmiş olan bu Güzellik, melekler kalabalığının Güzelliği arasına karışır.
- Yeni Platonculuk hareketinde Güzellik sembolik anlamda da yüksek bir değer kazanır. Güzellikte önemli olan parçaların güzelliği değil, duyumlarüstü Güzellik’tir.
- İtalyan matematikçi Fra Luca Pacioli’nin (1445-1517) ileri sürdüğü “ilahi oran” altın sayıdır; AB diliminde bir bölüm noktası C belirlendikten sonra, AB’nin AC’ye ve AC’nin CB’ye olan oranıdır. Altın Kesim, kusursuz olarak tanımlanır.
- Rönesans sanatçıları perspektif ifadeyi doğru ve gerçekçi bulmanın dışında Güzel buldukları için de kullandılar. Bu kurala göre yapılmamış eserleri ilkel, beceriksiz, çirkin olarak tanımladılar.
- Leonardo (1452-1519), kadınların yüzündeki Güzelliğe gizemli bir hava kazandıran sfumato yöntemini geliştirdi. Düşsü Güzellik kavramı önem kazandı.
- Çağlar boyunca birbirinden farklı birçok oran ideali yaratılmıştır.
- Vücudunu göstermekten utanmayan Rönesans Güzeli yerini Reform’un giyinik Güzel’ine, şehevi Güzellik de yerini duygusuz Güzelliğe bıraktı. Ama Rubens’in Güzelliği şehevi kaldı.
- Maniyerizm döneminde (1520-1580), dünyanın bu kadar düzenli ve geometrik açıdan bu kadar belirgin görülmemesi gerekti. Klasik Güzellik modelleri artık içi boş, ruhsuz görülüyordu. Güzelliği orana indirgeyen kuramlara karşı çıkarak; dairelerle ya da dörtgenlerle ifade edilemeyen akıcı figürleri tercih ettiler. Giuseppe Arcimboldo’da Güzel, klasik dönemin tüm görüntülerinden arınır, sürprizlerle ve zeka kıvraklığı ile ifade edilir. Bu dönemde Güzelin ifadesi karmaşıklaştı, sanatçılar akıldan çok hayal gücüne başvurdu.
- On altıncı yüzyılda Güzellik, zerafetten başka bir şey değildir.
- Klasik Güzellik Maniyerizm ve Barok’un biçemlerinde kaybolmaya yüz tutmuşken, Güzelliği ifade etmek için düş, şaşkınlık, tedirginlik gibi başka ifade biçimleri ortaya çıkmaya başlar.
- On yedinci yüzyılda Barok ile melankolik Güzel öne çıktı. Barok anlayışta belirgin olan ölüm teması ile Güzellik iyinin ve kötünün ötesinde; Güzellik – çirkinlik, gerçek – yalan ve hayat – ölüm sayesinde ifade edilmiştir. Barok Güzelliğin doğası erdemlidir. Dramatik, acı dolu bir Güzellik, melankolik, düşsel bir Güzellik söz konusudur. Gerçeğin ve hayalin Güzelliğini betimleyen bir bağlantı göze çarpar. Gian Lorenzo Bernini (1598-1680), doğanın bütün parçalarına onlara uygun Güzelliği bağışladığına inananlardandır. Kusursuz Güzellik hakkında bilgiye ulaşmak isteyenler için, doğanın incelenmesi Antik Çağ eserlerinin incelenmesinden daha uzundur ve daha çok çalışma gerektireceği öne sürülmüştür. Barok dönemde şaşırtıcı hileler ve yaratıcı buluşlar Güzellik kriteri olarak kabul edildiği için makineler mekanizmalarındaki yaratıcılıktan ötürü güzel bulundu.
- Barok aşırılıklarıyla, bolluğu ve özenli hatlarıyla insanı şaşırtıp hayranlık uyandırdığı için güzeldir. Oysa bu Güzellik, 18. yüzyılın mantıklı gözüne saçma ve uydurma görünüyordu. 18. yüzyıl, aşırılıklardan kopuşun ve sadeliğin dönemi oldu. Arkeoloji, Rönesans’ın sunduğunu değil, “gerçek” Antik Çağ’ın beğeniyi etkilemesine yol açtı. Tarihi kalıntılar Güzel olarak algılanmaya başlandı. Maniyerizm ile başlayan, David Hume (1711-1776) ile devam eden estetik öznelciliğin temel önermesine göre Güzellik şeylerin içinde değildi, izleyicinin kafasında yaratılıyordu. Tarafsız ve içsel bir değerlendirme ölçütü olmadığına göre, aynı şeyin bir insana güzel, bir diğerine çirkin görünebileceği kuşkucu felsefenin görüş açısı kabul edildi. Güzellik, şeylerin içkin özelliği değildir, her zihin güzelliği farklı biçimde algılar. Güzellik ve çirkinlik öznelerin sahip oldukları niteliklerle değil içsel ya da dışsal duygularla ilgilidir.
Barok, Dante, David Hume, Düşsü Güzellik, estetik öznelciliğin, Fra Luca Pacioli, Gian Lorenzo Bernini, Giuseppe Arcimboldo, Gotik, kuşkucu felsefe, Leonardo, Maniyerizm, melankolik Güzel, Rönesans, sfumato yöntemi, Yeni Platonculuk
Leave A Reply