Hindistan pek çok dinin yüzyıllardır yan yana yaşayageldiği bir ülke. Hindular, Müslümanlar, Hıristiyanlar, Sihler, Budistler, Caynacılar, Yahudiler, Parsiler, yöresel inançlar, gurular, aşramlar hepsi yan yana. Bu durum Hindistan’ı çok renkli ve ilginç yapıyor.
Kuzeye göre daha eğitimli olan Güney Hindistan’da farklı olana katlanma, müdahale etmeme ilkesi geçerli. Kerala Eyaleti’nde bizi karşılayıp gezdiren ekibin oluşumu da dinler arası hoşgörüye canlı bir örnekti. Şoförümüz Müslüman, rehberimiz Hıristiyan, muavinimiz Hindu idi. Pek çok dini barındıran Hindistan doğal olarak bir tapınaklar ülkesi de. Güney Hindistan’daki Budist, Caynacı ve Hindu inançlarına adanmış taş-oyma anıtlar gerçekten olağanüstü.

Mumbai’de Asılı Bahçeler, arkada Sessizlik Kulesi.
Fotoğraf: Gülüm Ilgaz, 2002.
Parsiler, kutsal saydıkları toprağın, suyun, havanın ve özellikle de ateşin kirlenmemesi için ölülerini Sessizlik Kulesi adı verilen yerlerde akbabalara bırakıyorlar. Mumbai’deki Sessizlik Kulesi ile şehrin ana su deposu yan yana. Şehir suyunun zaman zaman kirlenmesi üzerine çok yaratıcı bir çözüm üretilmiş. Su deposunun üzeri örtülerek Asılı Bahçeler oluşturulmuş. Hem şehre yeni bir yeşil alan kazandırılmış hem de Parsiler’in geleneklerini sürdürmeleri sağlanmış. Şu anda yasaklanmış olan tek şey bu bahçede jogging yapılması.
MÖ 6. yüzyılda yaşadığı düşünülen Zerdüşt’ün dini Pers İmparatorluğu‘nun (MÖ 6.- 4. yüzyıl) resmi dini olmuş. Sasaniler döneminde (651-226), Zerdüşt rahipleri monarşiden sonraki en büyük güç haline gelmişler. Arap saldırısı ve işgali sonrası, 8. ve 9. yüzyıllar arasında Zerdüşt’e inananlar, İran’daki kutsal ateşi de yanlarına alarak, deniz yoluyla Hindistan’a kaçmak zorunda kalmışlar. Güney Gucerat‘taki Hindu prensi orada yerleşmelerine izin vermiş. Zerdüşt’ün müritleri, yerel halkla barış içinde yaşamaya, savaş zamanında onlara destek olmaya, yöresel giysileri ve dili benimsemeye, evlilik adetlerinde gerekli değişiklikleri yapmaya söz vermişler. İranlı müritlerin Hindistan’daki devamına Parsi adı veriliyor; bu sözcük İranlı anlamına geliyor; bugün pek çoğu Mumbai’de, Bengalor’da (Karnataka) ve Pakistan’da Karaçi’de yaşıyor. Parsiler hem politikada hem de ülkenin ekonomik hayatında etkin durumdalar. Sayılarının 100.000 civarında olduğu tahmin ediliyor.
Leave A Reply