4) KAMAKURA DÖNEMİ (1185-1336)
Saraydaki kadın yazar egemenliği yerine asker-seçkinler sınıfı egemenliği. Şogun’ un merkezi Kamakura. İmparator Kyoto’da ikamet ediyor veya etmeye zorlanıyor. Çin’le kültürel ilişki tekrar kuruluyor, feodal beylerin sayısı artıyor. ZEN felsefesi geliyor. Kamakura’da samuray kişiliğine uygun gerçekçi sanat eserleri ortaya çıkıyor. Bu dönem resimleri renkli, birazda alaycıdır, öykü anlatma derdi vardır.
12. yüzyıl Japon Ortaçağı’dır.
Çin’in fethi tamamlanmadan, Moğollar Japonya’ya 1268 ve 1271’de teslim olmaları için iki kez ültimatom yollamıştı. 1200 yılından beri Japonya’yı yönetmekte olan Hoco ailesi ültimatomları küçümseyip geri çevirmişti. Kubilay için bu bir hakaretti. Japonya var olduğundan bu yana fethedilmemişti ve atom bombasından önce de fethedilemeyecekti. Moğollar denizci değildi, bu eksikliği Koreliler ve Çinliler gideriyordu. Kubilay Han 1274 yılında, o dönemin Avrupa gemilerinden daha yüksek tonajlı 150 Kore ve Çin gemisinden oluşan bir donanma ve 30 bin kişi ile Kyuşu Adası’na saldırdı ama nedenini bilmediğimiz bir sebeple ilk geceden gemilerine döndüler. 1281’de Kamikaze adı verilen ilahi rüzgar Kubilay’ın donanmasını yok etti. Moğollar bir daha asla Japonya’ya geri dönmediler.
5) AŞİKAGA (1336-1392) veya MARUMAÇİ (1392-1573) DÖNEMİ (1336-1573)
Şogun Aşikaga hükümet merkezini Kyoto’ya taşımış. Yeni tarlalar açılmış, su kanalları yapılmış, yılda iki kez ürün alınabilmiş, tarımsal üretim 2-3 kat artmış. Zen etkisinin arttığı bu dönemde çay töreni, Noh tiyatrosu gibi Japonlarla özdeşleşen ögeler önem kazanmış. Sivil mimarlık örnekleri çoğalırken, bahçe düzenlemesi önem kazanmış, İmparator’un tasarladığı Altın Köşk yapılmış. Bu döneme, Japon sanatlarının Zen dönemi deniyor. Portekizliler, Cizvitler ülkeye geliyor. Çin’in Sung Sanatı etkisi ile Japon Zen’i bileşimi Japon Rönesansı’nı doğuruyor. Bu gelişimde Taoizmin insan-doğa özdeşliği etkili olmuş.
6) ULUSAL BİRLİĞİN KURULMASI (1573-1603)
16. yüzyılda Şogun Toyotomi Hideyoshi tüm Japonya’yı birleştirdi ve Osaka’ya kalesini yaptırdı.
Şogun Hideyoşi döneminde tarım topraklarının eksiksiz sayımı ve kadastrosu yapılmış. Sosyal sınıflar köylü/üretici/kentli/savaşçı. Hıristiyanlığın yayılmasına dur denip, çarmıha gerilmeler yapılmış. Kılıç yasağı (1588) ile savaş araçları toplanmış. Dönemin üç ünlü yöneticisi Nobunaga (kısa zaman sonra öldürülür), Hideyoşi ve İeyasu. Hem Hıristiyanlığa hem Budizme karşı savaş açılmış. Hideyoşi köylüyü silahsızlandırmış, kılıç taşıma hakkını samuraylara vermiş. Samuraylar çiftçi, zenaatkar tüccar olamıyor. Daimyo, 12. yüzyıldan, 19. yüzyıla kadar Japonya’da hüküm sürmüş olan güçlü, merkeze, Şogun’a bağlı feodal hükümdarlar, derebeylerdir. Daimyo sözcüğü Japonca’da “büyük ad” anlamına gelir. Mor renkli giysiler, yeşil, kırmızı ve siyah renkli giysilerden üstün tutulduğu için, Daimyolar ne kadar yüksek rütbeli olduklarına bağlı olarak koyudan açığa morlu elbiseler giyerlerdi. 1800’lerde Japonya’da yaklaşık 180 Daimyo vardı. Daimyoların, pirinci köylüden alıp samuraylara dağıtma ayrıcalığına sahip olması gücünü pekiştiriyordu.
Leave A Reply