
Tokyo’daki Asakusa Kanon Tapınağı’nda Hozo-mon kapısı.iki katlı kapının üst katında 14. yüzyıla ait Çince Budist metinler saklanıyor.
Eğitim sisteminin kuruluşunda Çin sistemi model alınmıştır. MS 7. yüzyılda sosyal statü ve politik etki için Konfüçyüs’un öğretilerini bilmek bir ön şarttı. Japonya’da da aynı Çin’ de uygulandığı gibi, yüksek görevler alabilmek için sınav vermek gerekmekteydi. Ancak Çin’ deki uygulamanın aksine bu sınavlar sarayda yüksek pozisyonda olan ailelerin oğullarına açıktı. Heiyan Dönemi’nde (794 – 1185) saraylı kadınlar tarafından yaratılmış edebi bir külliyat oluşmuş ama eğitim alma aristokratların ayrıcalığı olmaya devam etmiştir.
12. yüzyıldan sonra sarayın etkisi azalmış , asker – seçkinler sınıfı olan eğitimsiz Şogunların etkin olmasıyla eğitim işi Budist din adamlarının eline geçmiştir. Ancak Tokugava Dönemi (1603 – 1867) ile ülkeye barış ve huzur gelince eğitimde parlak dönem başlamıştır. Tokugava Şogunluğu Konfüçyüsçü öğrenmeye ve Çin Savaş Sanatlarına önem vermiş , açtıkları okullar ve akademiler sayesinde kırsal yöre önderleri ve şehirlerdeki tüccarlar başta olmak üzere toplumun her kesiminde eğitimli kişilerin sayısı artmıştır. Bu dönemde ülkede hüküm süren huzur ortamı Japonya’yı 19. yüzyılda millet olma sürecine hazırlamıştır. Bu dönemin sonlarında batılı eğitim veren kurumlar arttı ve Japonya’ nın dış dünyaya, özellikle de Batıya açıldığı dönem olan Meici Restorasyonu (1868 – 1912) ile 1868 yılında Keio Üniversitesi, 1877’ de modern eğitim sistemi ile devlet memuru yetiştirmek üzere Tokyo Üniversitesi kuruldu. 1872 yılında çıkarılan yasa ile herkesin (kadın, erkek, her sınıfın) eğitim alması zorunlu hale getirildi. Ülke üniversite bölgeleri olarak sekize, bunlar da kendi içlerinde ilk ve ortaöğretim bölgelerine ayrıldı. Yabancıların eğitim kurumları incelendi, özel okullar açıldı, 1882’ de, Waseda Üniversitesi kuruldu. Bu hızlı gelişmelerin eski değerleri sarsacağından çekinen yöneticiler okullar üzerindeki kontrolleri sıkılaştırdılar, yeniden Konfüçyüs ve Şinto değerlerini eğitim programlarına dahil ettiler. Prusya’ nın Batı’ da eğitime kattığı ivme ile öne geçmesi gibi Japonya da, Uzakdoğu’daki en eğitimli toplum oldu. 20. yüzyılın ilk yarısında ilköğretim çağındaki çocukların % 99.5 oranında okullaşması ile Japonya Batı ülkelerini geride bıraktı. 1885 yılından sonra Japon milli eğitim bakanlığı Almanların güçlü milliyetçi unsurlar taşıyan pedagojisini kendine model edindi, Konfuçyüsçü ve Şintoist değerler ahlak eğitiminin temelini, etik dersi müfredatın çekirdeğini oluşturmaya devam etti. 1897’de Kyoto ,1907’ de Tohoku, 1910’ da Kyushu Üniversiteleri kuruldu.
1920 -1945 arasındaki dönemde 35 üniversite kuruldu. Hanedan tarafından kurulan üniversitelerde birçok fakülde olurken (ki, Tokyo Üniversitesi bunlardan biriydi), devlet üniversiteleri tek fakülteli oluyor, özel olanlar bazen tek bazen çok fakülteli kuruluyordu. Özel üniversitelerin genelde hazırlık sınıfları da oluyordu. Özeller, daha ziyade yabancıların kurduğu misyoner okullarıydı. 1947 – 48 ‘ de üniversite sayısı 49’ a çıkmıştı.
İkinci Dünya Savaşı’nda alınan yenilgiden sonra eğitim sistemi gözden geçirildi. 1947 yılında, Amerikalıların gözetiminde çıkarılan yasa ile eğitim sisteminin demokrasi ve barışı amaç edinecek şekilde yapılandırılmasına gidildi. Etik dersi müfredattan çıkarıldı. 1950’ de önlisans okulları açıldı. Üniversitelerin ilk iki yılı genel eğitime ayrıldı.
1952’ de bağımsızlık kazanıldıktan sonra eğitim sistemi tekrar gözden geçirildi, okulların kontrolu merkeze bağlandı, ders kitapları yazımı sıkı kontrole alındı, ahlak dersi tekrar gözde oldu, öğretmenlerin performansı da denetlenmeye başladı.
Günümüzde okuryazar oranı % 100’e yakındır. İngilizce ortaokuldan itibaren zorunlu derstir.
Günümüzde Japonya’ da kişinin geleceği, tamamen akademik başarısına bağlı. Bu yüzden Japonya’da eğitim çok ciddiye alınan bir konudur. Anaokulundan başlayarak doğru okullara gitmiş olmak üniversite kapısına gelindiğinde büyük önem taşır. Eğitim hayatı boyunca müthiş bir rekabet vardır. Üniversiteye giriş sınavlarının zorluğu dillere destandır: Gece uykuya dört saaten fazla zaman ayıranların sınavı kazanma ihtimalinin olmadığı söylenir. Üniversiteye hazırlık için dershaneler vardır. Sınavı geçemeyenler son seneyi tekrar edip yeniden sınava girerler. Japonya’ da iş bulmanın anahtarı yüksek eğitim almış olmaktır. 12 yıllık eğitimin sonunda iki sınav alınır: Lise son sınıflara tüm ülkede aynı günde yapılan bitirme sınavı ve öğrencinin girmek istediği üniversitenin sınavı. Kız ve erkek öğrencilerin seçtiği dallar net bir şekilde ayrım gösterir: Kızlar yabancı diller ve edebiyatı , erkekler ekonomi ve mühendislik dallarını tercih etmekte , sanayide yüksek gelirli işleri almaktadırlar.
Şu anda Japonya’ da toplam 726 üniversitenin 553’ ü özel üniversitedir.
Comment
whenever you want to say something please write fkavrakoglu@kavrakoglu.com thank you