Meriç Soylu’ya özlem ve sevgiyle.
Ishiguro, 1983 yılında Granta Dergisi tarafından en iyi genç İngiliz yazarları arasında gösterildiğinde henüz İngiliz vatandaşlığına kabul edilmemişti (2).
1986 yılında ikinci romanı Değişen Dünyada Bir Sanatçı (Artist of the Floating World) ile Whitbread Yılın Kitabı Ödülü’nü aldı ve Booker Ödülü’ne aday gösterildi. Roman kahramanları yine Japonlardı. Savaşın yarattığı yıkım, suçluluk duyguları, yakıcı bir hesaplaşma ve hayata tutunma mücadelesi anlatılıyordu. İşbirlikçilik, kendini aldatma, kendine ihanet, haysiyet gibi temalarla Japon toplumun geçirdiği değişimi ele alıyordu. Roman adını, içeriğine uygun olarak, Edo Döneminde (1615-1868) yaygınlaşan Ukiyo-e ya da Floating World / Yüzen Dünya adı verilen resim akımından alır. Akımın adı, hüzünlü, fani dünya anlamını taşır. Bunlar, değişen dünya sahnelerinin resimleridir.
1989’da Günden Kalanlar (The Remains of the Day) adlı romanı Booker Ödülü’nü aldı, 1993 yılında James Ivory tarafından sinemaya uyarlandı. Film 1994 yılında sekiz dalda Oscar’a ve daha pek ödüle aday gösterilmiş, Oscar değil ama pek çok ödül kazanmıştı. Malikane sahibinin Nazilere yakınlık duymasının utancını ilerde uşağı da taşıyacaktı. Romandaki malikanenin mülkiyetinin bu İngiliz asilzadesinden zengin bir Amerikalıya geçişi, İkinci Dünya Savaşı sonrası demokrasisini yansıttığı kadar dünya hakimiyetinin el değiştirmesiyle de paraleldir. Ishiguro, İngiliz olmak, yücelik, haysiyet, itidal gibi büyük soruları gündeme getirir.
1995 yılında yayınlanan kafası karışmış, belleğinde yoksunluklar yaşayan, bu nedenle hayatı kontrolden çıkmış bir piyanisti anlatarak toplumun insan üzerindeki yerini ve etkisini sorguladığı romanı Avunamayanlar (The Unconsoled) ise Cheltenham Ödülü almıştı (8 ve 1). Pek çok eleştirmen tarafından Kafkaesk olarak değerlendirilmişti (2).
2000 yılında yayımlanan Öksüzler ya da Çocukluğumu Ararken (When We Were Orphans), 1930’larda Çin’de geçen bir romandı ve polisiyeye yakın bulunmuştu (6 ve 2). Afyon Savaşları’nı öncesi ve sonrası ile, görünen ve gizli amaçları ile, iç ve dış düşmanları ile anlatan bu romanı, aynı dönem ve mekanda geçen İnsanlık Durumu (André Malraux, 1933) kadar severek okuduğumu belirtmeden geçmek istemiyorum.
Leave A Reply