- Ksanthos’un MÖ 480-470’e tarihlenen Harpi Anıtı en erken ve en önemli Likya anıtlarından biridir.

Sağdaki Harpi Anıt Mezarı’nın yanında MÖ 4. yüzyıla ait bir sütunlu anıt mezar daha vardır. Mezarın kabartma levhasında güreşen iki adam vardır. Bu levha İstanbul Arkeoloji Müzesi’ndedir.
Fotoğraf: Füsun Kavrakoğlu
- MÖ 5. yüzyıla ait Harpiler Mezar Anıtı 7,30 m, yekpare kaidesi 5,43 m yüksekliğindedir. Anıt, masif bir kaidenin üzerine oturan kalın bir sütun şeklindedir. En üstteki mermer mezar odası kabartmalarla süslüdür. Yunan mitolojisinde harpy, kanatlı ruhlardan biridir. Yunan didaktik şiirinin babası olarak bilinen, bilim insanlarınca MÖ 750-650’li yıllarda yaşadığı düşünülen ünlü ozan Hesiodos, harpilerden çok güzel saçlı iki yaratık olarak söz eder. Zaman içinde çirkin kanatlı kadınlar olarak da tasavvur edilmişlerdir. Mezar anıtının kabartmasında yer alan yaratıkların önce harpiler olduğu, daha sonra ise bunların ruhları ölüme, ölenleri tanrılara taşıyan, bir adada yaşadıklarına inanılan sirenler oldukları düşünülmüştür.
- Bu kabartmalarda isocephaly uygulaması görülür. Bu uygulamanın Türkçesi yoktur. Bu, oturan veya ayakta duran, tabloda yer alan tüm figürlerin başlarının aynı seviyede betimlenmesi uygulamasıdır. Yunan kabartmalarında sıklıkla karşılaşılan bir uygulamadır. Betimlemede istenmeyen boşlukların oluşmasını önler. Kadınların elbiselerinde zengin ve paralel kıvrımlar, uzun örgülü saçlar arkaik devrin özelliklerini taşır. Fakat kabartmalara dikkatli bakıldığında bazı kıvrımların kumaşın katlanmasını ve kırışıklığı ifade etmek üzere yapıldığı görülür. Bu ayrıntılar sanatta yenidir ve eserin Klasik Dönem’in başına ait olduğunu ortaya koyar.
British Museum eseri MÖ 470-460 yıllarına tarihlerken, Prof. Dr. Ekrem Akurgal biraz daha geriye gider, eseri MÖ 480 yılına tarihler. - Kabartmaların bir zamanlar kırmızı ve maviye boyalı olduğu düşünülmektedir.
- Anıtın içinde taş kapakla örtülmüş bir mezar odası vardır.

Ksanthos’a gittiğimizde Harpiler Mezar Anıtı’nda gördüğümüz kabartmalar kopyadır. Orijinalleri Charles Fellows tarafından alınmışlardır ve British Museum’da sergilenmektedirler. Fellows 1838 yılında kentte yaptığı çalışmalar sırasında tüm kabartmaları ve mimari buluntuların önemli bir bölümünü Londra’ya götürmüştür.
Fotoğrafta Harpiler anıtına ait orijinal bir panel görülüyor.
Fotoğraf: https://semrabayraktar.blogspot.com/…/british-muzesindeki-anadolu-buluntular.html

Kuzey yüzde sirenler sahneyi iki yönden sarmıştır. Ortada miğfer, mızrak gibi silahların savaşçıya verilmesi işlenmiştir. Sağda, kuş gövdeli, kadın başlı uçan yaratık bir çocuğu götürmektedir. Onun altında betimlenen figür de götürülen ruha yas tutan kadın figürüdür.
Güney yüzde, kuzeydekine benzer bir planda, iki yanda sirenler, orta sahnede tahtta oturan kişiye kuş sunan bir kadın vardır.
Fotoğraf: Füsun Kavrakoğlu

Doğu yüzde beş insan figürü ve iki de hayvan vardır. Solda ayaktaki iki kadının önünde tahta oturmuş bir tanrı vardır. Karşısında yere diz çökmüş tanrıya horoz sunan bir kişi, onun arkasında ayakta duran elinde köpeği olan bir soylu betimlenmiştir.
Fotoğraf: Füsun Kavrakoğlu

Batı yüzde ikisi tahtta oturan, üçü de ayakta, beş kadın figürü vardır. En solda, mezar kapısının yanında oturan figür, kızının gelişini bekleyen Demeter; sahnenin sağında oturan da Persephone’dir. Ayaktakiler, yeraltı tanrıçalarıdır.
Fotoğraf: Füsun Kavrakoğlu
- Doğu ve batıdaki panellerde yeraltı tanrıları, güney ve kuzeyde ise mezar sahiplerinin yer aldığı söylenebilir. Özetle, bu anıtın kabartmalarında, ruhun sirenler tarafından öte dünyaya taşınması ve ölenin selameti için yeraltı tanrılarına sunularda bulunulması işlenmiştir. Ölülerin ruhları bebek olarak betimlenmiştir. Kabartmalar, Arkaik stil özellikleri sergiler.
Leave A Reply