- Kekova, kıyıda kurulmuş Theimussa (Üçağız) ve buradan teknelerle ulaşılan Simena (Kaleköy) ve karşısında uzanan batık bir şehrin yer aldığı Kekova Adası’nı kapsar.
- Kekova kelimesi, kekik ovasından gelmektedir.
- Adanın kuzeybatısındaki kalıntılar bize adanın MÖ 5. yüzyıldan beri askeri ve ticari bir üs olduğunu göstermektedir.
- Depremlerden ötürü bir kısmı denize gömülmüş olan adaya batık şehir de denmektedir. MS 140’dan yaklaşık 600 yılına kadar yaşanan depremlerin sonucu olarak bir kısmı denize batmıştır.
- Batık kent, genelde Kekova-Simena olarak adlandırılır. Burası, bir zamanlar iki kısımlı bir yerleşmedir: Ada ve kıyıda bir yerleşim yeri.
- Ada ile kıyıdaki köy arasındaki su altındaki kalıntılar arasında liman duvarları, binalar, amforalar, çok sayıda Roma ve daha önceye ait duvarlar vardır.

Bölgeye adını veren ada Kaleköy’ün önünde yer alır.
Fotoğraf: Füsun Kavrakoğlu

Adanın her tarafı tarihi kalıntılarla doludur. Batık şehir üzerinden teknelerle geçilirken, su altında kalan batık şehrin izleri ve merdivenler görülür. Milli park ilan edilen bölge, koruma altına alınmıştır ve burada dalmak yasaktır. Tamamı suyun altında kalan evler, suda biten merdivenler, yerleşimin biçimini bize gösteren özelliklerdir.
Fotoğraflar: Füsun Kavrakoğlu

Adanın Tersane Koyu’nda Bizans devrine ait bir kilisenin apsisi yer alır.
Fotoğraf: Füsun Kavrakoğlu

Balkan Savaşı sırasında Hüseyin Rauf Orbay komutasındaki Hamidiye Kruvazörü, 25-26 Şubat 1913 tarihinde iki gün dinlenmek, kazanlarını temizlemek ve düşmanı aldatmak amacıyla Kekova Adası’nda demirlemiştir. Adanın yüksekliği, Hamidiye’nin direklerinin görünmesini engellemiştir. Orbay’a, gemisiyle düzenlediği akınlardan ötürü Hamidiye Kahramanı unvanı verilmiştir.
Fotoğraf: Füsun Kavrakoğlu
Leave A Reply