
Pera Müzesi’nde Yarına Notlar adlı sergide eserleriyle yer alan Macar sanatçı Tamas Kaszas (1976-) format bakımından 20. yüzyıla ait siyasal-görsel iletişim tarzlarını kullanır. Kitlelere yönelik devrimci, provoke eden pratikler ve ahşap duyuru panolarıyla Doğu Avrupa’daki insanlara aktarılan devlet propagandasını eserlerine yansıtır.
Fotoğraf: Füsun Kavrakoğlu, 2022.
Avusturya Macaristan İmparatorluğu’nun Macar olmayan kısmına, Habsburg kontrolündeki kuzey ve batı bölgelerine Cisleytanya dendi. Günümüzde Avusturya, Çek Cumhuriyeti, Slovakya, Slovenya, Hırvatistan ile Polonya, Ukrayna ve İtalya’nın küçük bir kısmı Cisleytanya sınırları içinde kalıyordu. Başkenti Viyana idi.
Prag Üniversitesi Alman ve Çek olarak ikiye bölündü. İmparatorlukta bakanlıklar belli milliyetlerin kalesi haline geldi: Polonyalılar maliye bakanlığında, Çekler eğitim ve ticarette egemen oldu. Almanca Cisleytanya’daki resmi iletişim dili olarak varlığını sürdürmeyi başardı. Macaristan’da devlet amansız bir Macarlaştırma siyaseti güderek Macar olmayan milletlere ait teşkilatları sindirdi. Macarca haricindeki lisanlarda eğitim veren ortaokullar kapatıldı. Macar Devleti ülküsü 20. yüzyıl başında oluşmuştu. Budapeşte Üniversitesi rektörü, Macarlaştırmanın amacı asimilasyondur ve tek bir Slovak kalmayana dek devam edeceğiz, diye açık açık söylemişti (1).
Bir fert kendini hangi milletin mensubu olarak görüyorsa o millete mensuptu. Fakat o derece sahte iddia ile karşı karşıya kaldılar ki sonunda lisan, soy, cemiyet üyeliği ve günlük davranışları esas alan tarafsız imtihanlar yapmaktan başka çare kalmadı. İnsanları belli bir sınıfa dahil etmek devletin asli vazifelerinden biri haline geldi. İlerde Nazi Almanya’sı ölüm fermanı manasına gelen kimlik listeleri derlemeye başlayacaktı (2).
İmparator Franz Joseph milliyetçiliğin bir orta sınıf hastalığı olduğunu düşünüyordu. Milliyetçiliği saç renginden fazla önemi olmayan sahte bir şuur olarak aşağılayan sosyalistler içinde bile Alman ve Çek teşkilatları ortaya çıkmıştı. Bütün bu olanlar imparatorluk meclisini felç etmeye yetmişti. Milliyetçilerin kavga dövüşü ile meclis askıya alınıp işler kararnamelerle yürütüldüğü için meclis sadece alınmış bir kararın onaylaması için toplanır olmuştu.
Milliyetçi siyasetçilerin gayesi İmparatorluğu bir kalkan olarak kullanmaktı (3).
Bir görüşe göre, milliyetçi hislerle imparatorluk ülküsü birbirine tezat değildi çünkü küçük, zayıf ve istikrarsız devletlerin daha güçlü komşuları karşısında kendini emniyette hissetmesinin teminatıydı (4).
İmparator Franz Joseph, kendisini fazla muhafazakar olmakla suçlayan oğlu Veliaht Rudolf’a, Kelime ve Resim ile Avusturya Macaristan Monarşisi (1886) adlı kitabın editörlüğünü vermişti. Bu eser vasıtasıyla birbirlerini tanıyan halkların birbirlerini sevmesi, hürmet etmesi ve desteklemesi, anavatana ve imparatora nasıl en iyi biçimde hizmet edebileceklerini düşünmeleri amaçlanmıştı (5). Macar Yahudilerine ait kısımlarda Almanca nüshada görülmeyen Yahudi aleyhtarı fikirlere yer verildi. Eser, imparatorluktaki halklar arasında karşılıklı anlayış tesis etmek yerine tam zıddına neden olmuştu (6).
Yararlanılan Kaynak
(1) Habsburglar, Martyn Rady, Kronik Kitap, 2022. Sayfa 370.
(2) A.g.e., sayfa 371.
(3) A.g.e., sayfa 373.
(4) A.g.e., sayfa 374.
(5) A.g.e., sayfa 375.
(6) A.g.e., sayfa 376.
Leave A Reply