
Modern dansın kurucusu, Amerikalı dansçı Isadora Duncan (1878-1927), klasik anlamda eğitim almış bir balerin değildi. Annesinin müzik okulunda dans hocalığı yapmış, 20’li yaşlarında Avrupa’ya gitmişti. 1905 yılında Rusya’da sahneye çıkmaya başladı. Yaklaşımı, birçok klasik bale sanatçısını rahatsız etti. Kadın hakları savunucusu, Darwin’ci, serbest aşktan yana bir komünistti. Komünist olduğu için 1920’lerde ABD vatandaşlığından çıkartılmıştı. Bale klasiklerini kısa tütüler yerine toga benzeri giysiler giyerek icra ederek veya büyük eşarplara sarınarak açık havada ve yalın ayak dans ederek çığır açtı. Dans tiyatrosunun öncülerinden olan Duncan’a göre, dans bir Dionysos ayini coşkusuyla gerçekleştirilmeliydi. Dikiş makinaları imparatoru Singer ailesinin veliahdı ile aşk yaşadı. Otomobillere çok meraklıydı. Ama tüm aile hayatını otomobil kazasında kaybetti. 1913 yılında iki çocuğu Sen Nehri’ne düşen otomobilin içinde boğuldu. Kendisi iki kez araba kazası geçirdi, üçüncüsünde hayatını kaybetti. Üstü açık Bugatti marka otomobilinde Nice’de giderken boynuna doladığı ipek eşarbın aks etrafına sarılması ile boğularak öldü. Bu ilginç yaşam filme çekildi. Duncan’ı oynayan Vanessa Redgrave 1969 Cannes Film Festivali’nde En İyi Kadın Oyuncu ödülünü aldı.
Fotoğraf: dunyalilar.org
Leave A Reply