- 1600-1750 yılları arasına tarihlenen, Floransa sarayları için yapılan, Venedik’te ticari amaç taşıyan Barok müzik 20. yüzyılda yeniden keşfedilmiştir.
- 1980’lerde Ortaçağ, Rönesans ve Barok’a Erken/Eski Dönem denmiş ve otantik icra dönemi başlamıştır. Günümüzde dönem pratiğinin uygulanmaması doğru bulunmuyor; tarihsel farkındalık içeren icra (historically informed practice) gerekli görülüyor. Mozart pianoforte, klavikord kullanıyordu; onun eserini piyanoyla icra etmek doğru bulunmuyor.
- Erken Dönem Müziği ile anılan Hortus Musicus bu yıl konserlere ev sahipliği yapmaya başlayan İstanbul Deniz Müzesi’ndeydi. Programlarında yer alan eserlerin en eskisi 12. yüzyıla tarihleniyordu. Toplulukta üçü ses sanatçısı olmak üzere on müzisyen vardı. Barok dönem müziğinde sesin şarkı gibi değil, enstrüman gibi çıkması gerektiğini; düz, çınlak ve vibrasyonsuz olmasını izledik. Bach, Leipzig’deki kilisede Passion’u 8 kişilik bir koroya söyletmiş. Eseri, kalabalık bir koroya söyletmek doğru bulunmuyor. Günümüzdeki kural, Barok çalışmış olanın Barok, Romantik çalışmış olanın Romantik söylemesi.
- Otantik icranın bir başka yönü ise müzisyenlerin de dönemin giysilerini kuşanması.
- Yine Deniz Müzesi’nde Sigiswald Kuijken’i dinledik. Kendisi Barok kemanın doğru tarzda nasıl çalınması gerektiğine dair çalışmalar yapmış. O dönemde enstrümanın çene altına dayanmadan çalınması gerektiğini ortaya koymuş. Konser öncesi dönem pratikleri hakkında bilgi verdi. Kendisi de dönemin çalgılarını kullanıyor.
Bach, Barok, Barok müzik, Çello Süiti, enstrüman, Erken Dönem Müziği, Hortus Musicus, İstanbul Deniz Müzesi, klavikord, Mozart pianoforte, omuz çellosu, ortaçağ, Otantik İcra, Rönesans, Saltanat kayığı, Sigiswald Kuijken, violoncello da spalla
Leave A Reply