
Şerefiye Sarnıcı, 5. yüzyılda Bizans İmparatoru II. Theodosius zamanında yapılmış. 4. yüzyılda yapılmış Binbirdirek Sarnıcı ve 6. yüzyılda onlara ilave edilen Yerebatan Sarnıcı ile birlikte yüzyıllarca şehrin su ihtiyacını karşılayan su depolarından biri ve en küçüğü olmuş. Yerebatan ve Binbirdirek Sarnıçları arasındaki bağlantı gibi, bu sarnıcın da Binbirdirek Sarnıcı’na bağlantılı olduğu tespit edilmiş.
1910’lu yıllarda Arif Paşa Konağı, 1950’li yıllarda Eminönü Belediye Binası sarnıcın üzerine yapılmış, sarnıcın varlığı 2010 yılına kadar unutulmuş. 2010’da Eminönü Belediye Binası yıkılırken sarnıcın izlerinin bulunması ve restore edilmesi şehir için bir kazanç olmuş.
Fotoğraf: Füsun Kavrakoğlu, Nisan 2019.

Ahlat Selçuklu ve Osmanlı mezar taşlarının plastik değerine odaklanan, sanatçının onları yalnızca form değeriyle öne çıkardığı serginin yer seçimi de çok doğru olmuş. 32 heykelden oluşan Araf Projesi, İstanbul’a yeniden kazandırılan Şerefiye Sarnıcı’na çok yakışmış. Bizans, Selçuklu ve Osmanlı yeniden buluşurken, tarihi formlar A. Aysun Sandıkçıoğlu’nun (1962-) elinde çağdaş sanat eserlerine dönüşmüş.
Fotoğraf: Füsun Kavrakoğlu, Nisan 2019.
Leave A Reply