- Erkeğin kadına üstünlüğünü açıklayan düşünce ve inanç sisteminin adı mizojini’dir. Kadından nefret ya da kadını aşağılama olarak tanımlanır. Mizojinide erkekte cinsel arzu uyandıran kadın suçludur.
- Psikoloji, mizojininin kökenlerini ana-oğul ilişkisinde arar. Korku da bir başka etkendir.
- Çok eski dönemlerden beri, pek çok kültürde, adet görme tabulaştırılmıştır. Bu dönemde kadınların her şeyi yok edebilecek büyük bir güçle yüklü olduğu varsayılmıştır. Bu gücü, herkesin güvenliği için, sınırlamak tabunun amacıdır.
- Adetten gelebilecek tehlikelerden bazıları şunlardı: birayı, şarabı, sirkeyi, sütü bozardı; ürünleri yakardı; fideleri öldürürdü; bahçeleri kuruturdu; yemişleri dökerdi; aynaların ışığını soldururdu; usturaları köreltirdi; demiri ve pirinci paslandırırdı; arıları öldürürdü; kısraklara yavrusunu düşürtürdü; ağaca çıksa ağacı kuruturdu vb. Bu yüzden adet görmekte olan kadının, toprağa basmaması, güneşi görmemesi lazımdı.
- Adet döneminde Avustralyalı kadınların erkeklerin kullandığı şeyleri kullanması yasaktı; bunu yaparlarsa cezaları ölümdü. Çocuk doğurduklarında diğer insanlardan ayrılır, bu dönemde kullandıkları kaplar yakılırdı.
- Bazı Kuzey Amerika Kızılderilileri arasında kadınların aybaşı dönemlerinde erkeklerin kap kacağına dokunmaları yasaktı. Bu dönemdeki kadınlar kirli kabul edildikleri için, daha sonra kullananlara bir zarar verebilir veya şanssızlık getirebilirlerdi.
- Güney Amerika Kızılderilileri, ilk kez adet gören genç kızları hamakta kırbaç ile döverlerdi. Çünkü tehlike ilk adette özellikle büyüktü.
- Alaska Eskimoları arasında hiç kimse, lohusalık döneminde bir kadının kullandığı eşyayı arınıncaya kadar isteyerek kullanmazdı.
- Hindu Brahmanlar, adet gören bir genç kızla karşılaşmanın uzun ve mutlu yaşamı engelleyecek yedi günahtan biri sayarlar. Bu duruma düşmüş olan Brahmana bir şey yemek yasaktır.
- Hindu dini, adet gören kadına karşı çok katıdır; bu kadınlarla ilişkiyi kesinlikle yasaklar. Adet günlerinde bir erkeğin eline değmiş olan kadınların kırbaçla dövüldükleri olur-du.
- Kadınların gerek adet dönemi gerekse lohusalık kanamalarından duyulan derinlere kök salmış korku, eski dönemlerde onların bu dönemde tecridini getirdiği gibi, günümüzde de tapınaklara alınmamaları ile sürmektedir.
- Güzel kız çocuk tehlikelidir. Ergenliğe adım atma yaşında daha da tehlikeli olur. Ergenliğe erişen kıza tokat atmak, kadın olmasının tehlikesini atlatmak gayesini taşır.
adet gören kıza neden tokat atılır, adet görme, ana-oğul ilişkisi, ArtInternational, ArtInternational İstanbul, aşağılamak, dövmek, En el Filo, En Puntas, Ergenliğe erişen kız, ergenlik, Erkeğin kadına üstünlüğü, erkekte cinsel arzu uyandıran kadın, Güzel kız çocuk, Javier Pérez, Kadın, kadına şiddet, Kadına Yönelik Şiddet, Kadından nefret, kadını aşağılama, kız çocuk, korku, lohusalık, Mizojini, mizojini nedir, neden kadına şiddet uygulanır, şiddet, şiddet nedir, şiddet türleri, tokat atmak
2 Comments
Kusuruma bakmayın ama sözde erdemli cesaretli ilkeli haysiyetli muhataplar aradığını söyleyip her daim her konuda bu tip ilkeli bayları sünepe olarak ötekileştirip, kötü çocukların peşinden koşan, hiçbir tutarlılığı bulunmayan tavırlarla kendi içindeki hormonal dengesizliklerle; hakkaniyete ve mantığa taban tabana zıt tavırlarıyla güce tapan yaklaşımlar sergileyen bir ırkın, yani kadın ırkının kendi kurdukları şiddet düzeninden yakınması alenen iki yüzlülük değil midir ? erkek evlatlarını daima atılgan saldırgan olarak yetiştiren analar ile sevecekleri erkeğin ev kedisinden hallice edilgen olmasını isteyen evlilik çağı kızlarının ikilemleri arasında kıstırılan varlığımızla biz mazlum masum ve medeni erkeklerin ahını işitiniz tabii işitebilirseniz … bu arada dip not: ötekileştirmeler dünyasında gerçekleri söylediğimiz için siz de bizi ötekileştirirseniz biliniz ki bu alenen bir “centric metaphor”dur! …
BEYEFENDİ, TEPKİ GÖSTERMEKTE BİRAZ ACELE ETTİNİZ GİBİ GELDİ BANA. BU DAHA İŞİN BAŞI. TÜM YÖNLERİYLE ELE ALMAYA ÇALIŞTIĞIM BİR KONU. SİZİN BELİRTTİĞİNİZ HUSUSLARA DA SIRA GELECEK, ÖZELLİKLE TÜRKİYE BÖLÜMÜNDE VE GÖRSELLER EŞLİĞİNDE.
SELAMLAR