- Ulusuna hesap veren ilk ve tek Roma İmparatoru Augustus’un (MÖ 27 – MS 14) ölümünden hemen önce hazırlattığı yazı, Senato’da okunduktan sonra, Roma’da anıt olarak dikilmiş, ayrıca kopyaları imparatorluğun eyaletlerindeki çeşitli tapınaklara konmuştu. Bu kopyalardan biri Ankara’da; öteki kopyalardan kimi parçalar Isparta’da Yalvaç’ta (Antiochia) ve Uluborlu’dadır (Apollonia). Bu yazıtta Augustus devlet hazinesinden ve kendi servetinden ülke için yaptığı harcamaları, yaptırdığı onarımları ve yeni binaları, nüfus sayımının dökümünü verdiği gibi XXII numaralı bölümde de şunları yazar: “Üç kez kendi adıma, beş kez de oğullarım ve torunlarım adına gladyatör oyunları düzenlettim; bu oyunlarda on bin kadar adam dövüştü. Yirmi altı kez, halk için Circus’ta ya da forumda ya da amfitiyatroda kendi adıma ya da oğullarım ya da torunlarım adına vahşi Afrika hayvanlarıyla gösteriler yaptırdım. Bu gösterilerde üç bin beş yüz dolayında hayvan öldürüldü.”
- Roma’da Collosseum’da yapılan kutlamalarda 9000 hayvan öldürüldüğü yazılmıştır.
- Amfitiyatro, gladyatör ve vahşi hayvan oyunları için kullanılan, daire ya da elips biçimli, yükselen tribünlerden oluşan bir yapıdır. Tiyatro, yarım daire bir yapı iken, amfitiyatro çift tiyatro, yani dairesel ya da elips şeklindedir. Amfitiyatrolar ahşap malzeme yerine taşla yapılırdı. Gladyatör dövüşleri Roma kültürüne, Etrüsklerden ya da Samnitlerden gelip yerleşmiş bir gelenektir. Gladyatör, iyi kılıç kullanan kişi anlamına gelir.Gladyatör dövüşlerinin masrafları imparatorlar ve siyasetçiler tarafından karşılanır, gladyatörler okullarda eğitilirdi. Gladyatörler üzerinde uzmanlaşmış doktorlar, dişi gladyatörler de vardı. Gladyatörler, koruyucu yağ tabakası oluşması açısından fayda sağlayan baklagiller ve arpa ile besleniyorlardı. Bir Roma lejyonunda teke tek dövüşte uzman olmak en büyük erdemdi ve gladyatörler bu erdemi temsil ediyorlardı.İlk müsabakanın MÖ 264 yılında gerçekleştirildiği söylenir. Sonradan bu yarışmaların yapılabileceği binalar inşa edilmiştir. Bu yapılar, Romalıların kendilerine has olduğunu iddia edebilecekleri tek bina tipi olan amfitiyatrolardır. Tüm imparatorlukta yaklaşık olarak 200 tane kagir amfitiyatro inşa edildiği, 200 tane de tiyatrolardan devşirilmiş amfitiyatro olduğu bilinmektedir. Savaş Tanrısı Mars’ın çocukları olduklarını iddia eden Romalıların Romulus efsanesi de ciddi bir gaddarlık hikayesidir. Dolayısıyla arenalardaki gladyatör oyunlarının sevilmesi normaldi. Şiddet, Romalılara haz veriyordu. Bu yüzden önceleri sadece cenazelerde yapılan oyunlar Senato tarafından halkın eğlence aracı olarak tanındı ve MÖ 3.-2. yüzyılda yayıldı. Oyunlar iki insan arasında yapıldığında Munus, vahşi hayvanla yapılan dövüşler ise Venatio adını aldı. Hayvanların lanetlenmesi anlamına gelen Bestiarii, ölüm cezası almış olanların aç bırakılmış vahşi hayvanlar ile dövüştürülmesi veya Venatio kapsamında düşünülen hayvanlarla gönüllü olarak şöhret için dövüşülmesi olarak zaman içinde çeşitlendi. İlk Hıristiyanların da vahşi hayvanlara atıldığı biliniyor.
amfitiyatro, Ankara Anıtı, Augustus Tapınağı Yazıtı, Bestiarii, Gladyatör, Hacı Bayram Camii, hayvanlara yönelik şiddet, hayvanların dövüştürülmesi, Libya, Monumentum Ancyranum, Munus, şiddet, Trablus Arkeoloji Müzesi, vahşi hayvan, vahşi hayvanla yapılan dövüşler, Venatio, Yazıtlar Kraliçesi, Zliten
Leave A Reply