
Fotoğraf: Füsun Kavrakoğlu, Kale Binası, Haliç, 2023.
ABD marifetiyle Dominik Cumhuriyeti‘ne 1930-1961 yılları arasında bela olan Rafael LeonidasTrujillo Molina’nın önemli başarılarından bazıları: Haitililere ve Haiti kökenli Dominikli topluluğa karşı, 1937 soykırımı (ellili yılların sonuna kadar Dominik Cumhuriyeti’nde fazla Haitili görülmedi); ilk modern hırsız devletini çalıp çırpma demokrasisini yaratmak; Kongo‘nun Mobutu’sundan önce Amerikalı senatörleri maaşa bağlamak; Dominik haklarını bir potada eritmeye çalışmak. Trujillo, Batı yarımküredeki ABD destekli diktatörlerin en uzun ömürlüsü oldu. Zaten Latinler, ABD destekli diktatörlere göz yummak hususunda ustadırlar (1).
Trujillo’nun ABD’de yaşayanları bile gözleyen bir gizli polis örgütü vardı. Ülkeyi dünyanın geri kalanına kapattı. Müttefikler, İkinci Dünya Savaşı’nı kazandığında Ada halkının büyük bir çoğunluğunun bundan haberi bile olmadı. Bilenler ise, Japonlarla Hunların yenilmesinde Trujillo’nun çok önemli bir rol oynadığını ilişkin propagandaya inanıyordu (2). Ona ölesiye sadık bir kitlesi vardı. Dominik nüfusunun %42 ile %87 arası bir oranda gizli polisten maaş aldığına dair yaygın bir inanış vardı. İstihbarat öylesine iyi işliyordu ki, insanlar Trujillo’nun doğaüstü güçleri olduğuna İnanır olmuştu. Hiç uyumadığı, terlemediği, olayları kilometrelerce öteden görebildiği, kokusunu aldığı, hissedebildiği fısıldanıyordu (3). O dönemde, Kilise de onun avucundaydı (4).
Trujillo’nun ölümünden sonra ülkeyi 1960-62, 1966-72, son olarak da 1986-1996 arasında Joaquin Balaguer yönetti. İkinci iktidar döneminde, Dominik soluna karşı büyük bir şiddet dalgası başlattı, yüzlerce kişiyi kurşuna dizdirdi, binlercesini de yurt dışına sürdü. Diasporayı başlatan / besleyen kişidir. Balaguer, bir zenci-yutan, bir soykırım savunucusu, bir seçim düzenbazı, kendisinden iyi yazanları öldürten kıskanç bir katildi. 2002’de öldü. Vargas Llosa’nın Teke Şenliği adlı eserinde sempatik bir kişi olarak boy gösterdi. Çoğu homunculi gibi hiç evlenmedi, arkasında varis bırakmadı. Homunculi, küçük adam, aracı, taşeron, gölgede kalmayı yeğleyen, emir kulu, gerçek yüzünü gizleyen, İblis, şeytan anlamındadır. Latince bir kelimedir (5).
Yararlanılan Kaynak
(1) Oscar Wao’nun Tuhaf Kısa Yaşamı, Junot Diaz, Everest Yayınları, 2009. Sayfa 4.
(2) A.g.e., sayfa 228.
(3) A.g.e., sayfa 229.
(4) A.g.e., sayfa 233.
(5) A.g.e., sayfa 91.
2008 Pulitzer Ödülü Oscar Wao’nun Tuhaf Kısa Yaşamı adlı esere verilmiştir.
Leave A Reply