Hollanda Doğu Hindistan Kumpanyası 1652’de Cape Town‘da bir üs kurdu. O tarihte Güney Afrika’nın batı kısmı çoğunlukla avcı-toplayıcılardan oluşan seyrek bir yerleşime sahipti. Doğusunda ise tarımda uzmanlaşmış yoğun bir nüfus vardı. Güney Afrika sahilleri köle pazarlarından çok uzaktı. Sıtma ve sarı hummanın olmadığı ılıman bir iklime sahipti. Güney Afrika Avrupalılar için yerleşim yeri olmaya çok uygundu.
1806’da İngilizler Cape Kolonisi’ni kurdular. Afrikaner ya da Boerler (okunuşu Bur’lar) olarak bilinen Hollanda kökenli Avrupalılar da buraya göç etmeyi sürdürdü. 1834’te iç kesimlerde iki bağımsız devlet kurdular; Oranj Bağımsız Devleti, Transvaal.
1867’de Kimberley’de elmas, Johannesburg’da altın madeni bulununca İngilizler bölgenin tek hakimi olmak istedi. 1880-1881 ve 1899-1902’de Boer Savaşları sonunda 1910’da İngilizler, Güney Afrika Birliği’ni kurdular.
1890-1913 arasında güçlü bir ekonomik patlama yaşandı. Başarılı Afrikalı çiftçiler, Avrupalıların ürettiği tahılların fiyatını düşürüyorlardı. Avrupalılarla rekabete girebilecek Afrika ticari tarımını saf dışı bırakmak gerekiyordu. Ayrıca gelişmekte olan madencilik sektöründe ucuz işgücü arayışı vardı.

Güçlü Kişiler de Güvenecekleri Birine İhtiyaç Duyar, Eswatini Krallığı’ndan (eski adıyla Swaziland) erkek fotoğraf sanatçısı Sinenkosi Msomi’nin (1995-) 2021 yılına ait bir eseri.
Fotoğraf: Zarastro Art
1948-1994 yılları arasında bu ülkede Beyazlar, Asyalılar, Renkliler (melezler) ve Siyahiler arasında yasal olarak ırk ayrımını gözeten yönetim sistemine Apartheid (Ayrımcılık) denir. Uluslararası terminolojide, ırkçılık siyasetinin egemen olduğu hükümetlerce yönetilen rejimlere Apartheid rejimi adı verilir. Birinci Dünya Savaşı öncesinde Alman kolonisi olan Güneybatı Afrika (1990’da bağımsızlığını kazandıktan sonra Namibya), savaş sonrası Güney Afrika mandası altına sokulduğu için orada da Apartheid rejimi uygulanmıştır.
Apartheid rejimi birçok ülke tarafından dışlanmış olmasına rağmen, ABD, Soğuk Savaş döneminde rejime destek vermiş, Soğuk Savaşın bitişi ile, Baba Bush döneminde (1989-1993) destek kesilmeye başlamış Clinton döneminde (1993-2001) destek tamamen son bulmuştur. Zaten 1994 yılında resmi olarak demokratik yönetimine geçilmiştir.
Güney Afrika, Apartheid’ın yaşandığı ve resmi devlet politikası olduğu ilk Sahraaltı ülkesiydi. Apartheid, Güney Afrika’yla birlikte Namibya gibi Zambiya’ya, Botsvana’ya ve Zimbabve’ye de sıçradı. Ama buralarda bulunan Afrikanerler, Güney Afrika’dakine oranla başarısız oldular. Angola ve Mozambik’te de bir süre apartheid yanlısı hükümetler başa geçti ama iç savaşlarda yenildiler.
Güney Afrika, bağımsızlığını Avrupalılara karşı kazanmış olsa da bağımsızlıktan sonra, 1994’e kadar yine Avrupalılar tarafından yönetilmiş tek Sahraaltı ülkesi oldu. Ülkenin bir Güney Afrikalı tarafından yönetilmesi ancak 1994’te Nelson Mandela’nın cumhurbaşkanı seçilmesiyle gerçekleşti.
Siyah Güney Afrikalıların rejime başkaldırısı, 1976’daki SOWETO ayaklanmasının ardından daha örgütlü hale dönüşmüş ve kuvvetlenmiş, en sonunda apartheid rejimini devirmiştir.
Şimdi adım adım ilerleyeceğiz.
Yararlanılan Kaynaklar
Irk Ayrımı, Nelson Mandela, Yalçın Yayınları, 1990. Sayfa 11-29.
Sahraaltı, Volkan İpek, İletişim Yayınları, 2024. Sayfa 198, 199, 201, 202, 203.
Ulusların Düşüşü, Daron Acemoğlu, James A. Robinson, Doğan Kitap, 2014. Sayfa 256, 257, 260, 265, 329
Kötü Bir Yılın Güncesi, J. M. Coetzee, Can Yayınları, 2009. Sayfa 113, 114.
Erhan Büyükakıncı seminer notları.
Leave A Reply