Önce koyun kuyruğu alınır, tencerelere doğranır, kavrulurdu.
Yağlar eridikten sonra kalan kıkırdakların üzerine tuz ekilip ekmek arasında çocuklara verilirdi.
Bu kuyruk yağına bir miktar nebati yağ ve Trabzon yağı katılır, tekrar eritilir, tuzlanır, emaye veya toprak kaplara doldurulur, soğuduktan sonra yüklüğün, mutfak dolabının bir köşesine üstü kapatılıp yerleştirilirdi.
İşte bu yağ yemeklik yağ idi.

Nüfus çoğalınca önce Vita yağı çıktı. 1955’lerde Vita, halka tattırılırdı, reklamlarla sevdirildi. Fiyat bakımından tereyağından çok farklıydı. Güzel ambalajlı, teneke kutulu, kullanışlı. Ayrıca doktorlar da margarin tavsiye ediyordu.
2000 yılında Mardin’e gittiğimde, 14. yüzyıl Artuklu yapısı olan Zinciriye Medresesi’nde Vita tenekeleri çok farklı bir amaç için kullanılmaktaydı.
Fotoğraf: Füsun Kavrakoğlu
Yararlanılan Kaynak
Çokkültürlü İstanbul Mutfağı, İlhan Eksen, Sel Yayıncılık, 2001.
Leave A Reply