Batılı filozoflar Doğu düşüncesiyle kendi düşünceleri arasında iki büyük fark görürler. Onların gözünde Doğu düşüncesi ikili bir reddedişle betimlenir.
İlki öznenin reddidir. Batı için kuşku götürmez bir olgu olan benliği Hinduizm, Taoizm ve Budizm yadsır. Onlara göre her varlık, biyolojik ve psişik olguların geçici bir düzenlemesinden ibarettir; kalıcı bir öğe değildir, eriyip gitmeye yazgılıdır.
İkinci reddediş ise anlatımdır. Batı, aklı ve dili iyi kullanarak, iyi kurgulanmış bir anlatım ile nesneleri yansıtabileceğini düşünürken Doğu, her anlatımın gerçek karşısında yetersiz olduğunu savlar.
Ayın Öteki Yüzü, Claude Lévi-Strauss, Everest Yayınları, 2018. Sayfa 36.

Kanadalı sanatçı Guy Laramee, eski kitaplardan, sözlüklerden ve ansiklopedilerden oyarak yaptığı peyzaj – heykelleri ile ünlü. www.guylaramee.com
Algıyı net olarak duyumsayan bir yazardır Cemil Meriç (1916-1987). Birçok cümlesinde kendi toprağımız, kendi gerçeğimiz, kendi kelimelerimiz der. Birçok biz ve onlar vardır yazılarında.
Biz aksiyon medeniyetiyiz, onlar kelam medeniyeti.
Biz kılıç medeniyetiyiz, onlar kelime medeniyeti.
Biz aslan medeniyetiyiz, onlar tilki medeniyeti.
Biz iman medeniyeti, onlar düşünce medeniyeti.
Biz gevezeliği vakarına yakıştıramayan Osmanlı, onlar daha dişi, daha kaypak, daha geveze bir toplumun çocukları.
Biz eylemden düşünmeye vakti olmayan, incir çekirdeğini doldurmayan ifşalara (felsefe), laf ebeliğine (roman), metafizik ürpertiye (düşünce) ihtiyacı olmayan fatihler ordusuyuz, onlar düşüncenin güçten düşürdüğü bir hasta cemiyet, bir sonradan görmeler ülkesi, bir diyar-ı küfr, bir kefere.
*İkinci Hayat, Nurdan Gürbilek, Metis Yayınları, 2020, sayfa 143.
Leave A Reply