
Müller-Wiener canlandırmasında Bizans savunma sisteminin perspektif görünümü.
İstanbul Arkeoloji Müzeleri.
Fotoğraf: Füsun Kavrakoğlu
- Bizans surları Ortaçağ’ın en güçlü savunma sistemidir.
- Surlar birbirine bağlı üç bölümden oluşur:
Dışta geniş bir hendek ve bunu izleyen dendanlı (diş diş çıkıntıları olan duvar) duvar,
Birinci sur duvarı,
İkinci sur duvarı. - İç sur duvarındaki iki burç arasına dış sura ait bir burç düşer.
- Burçlar garnizon olarak kullanılır.
- Bölümler arasında iki geçit bulunur.
- Bu savunma sisteminde: Dendanlı duvar hendeği, birinci sur duvarı dendanlı duvarı, ikinci sur duvarı ise birinci sur duvarını korur.
- Her iki duvarı destekleyen burçlar iki katlı, terasları mazgallı, çoğu dörtgen, sonradan onarım görenler çokgen planlıdır.
- Sur duvarları üzerine gösterişli kapılar yapılır.
- İmparator I. Theodosius, 390 yılında bir zafer takı olarak Altın Kapı’yı yaptırır. Zafer abidesine II. Theodosius zamanında bazı ilaveler yapılmıştır. Vali Anthemiusa, onun yanına kuleler ekletip şehrin surlarıyla birleştirmiştir. Altın Kapı’nın mermer kulelerle birlikte bir bütün olarak 413 yılında tamamen II. Theodosius tarafından yaptırıldığını öne süren tarihçiler de vardır.
- Zaferden dönen imparator Altın Kapı’da törenle karşılanırdı. Ana tören kapısı olan Altın Kapı, İstanbul’un kara tarafındaki surlarındadır. Şehirlerarası Via Egnatia denilen yol bu kapı önüne kadar gelir ve kapıyı aştıktan sonra şehrin içindeki Mese adı verilen ana cadde ile Aya Sofya önündeki Augusteion isimli meydana ulaşılırdı. Revaklı yol boyunca ilerleyen imparator saraydan önce Aya Sofya’ya giderdi.
- Yapıya adını veren altın yaldızlı kapı kanatları 425 yılında takılmıştır. Ayrıca kapının üzerinde altın kaplamalı bronz harflerden kitabeler bulunmaktaydı.

Altın Kapı’nın 6. yüzyıldaki görüntüsünün restitüsyon çizimi.
Fotoğraf: İstanbul Dünya Kenti Sergisi, YKY.

Yedikule Hisarı’nın içinden Altın Kapı.
Kapının arkasına inşa edilen beş kuleli hisar, Bizans’ın belli dönemlerinde zindan olarak kullanılmış, Dördüncü Haçlı Seferi sırasında tahrip edilmişti. Sultan II. Mehmet, 1457 yılında hisarı yedi kuleli olarak inşa etti. Hisar Osmanlı çağı döneminde hazine dairesi ve devlet büyüklerinin esaret yeri olarak kullanıldı. Genç Osman (II. Osman) burada esir tutuldu ve yeniçeriler tarafından 1622 yılında idam edildi.
Fotoğraf:tr.vikipedia.org
- Theodosius ve Arcadius, Mese üzerine kendi forumlarını ve heykelli zafer anıtlarını yaptırdılar.
- Basileos (867-886), revaklardan birine Meryem Kilisesi’ni yaptırdı. Kilise, imparatorların zafer alaylarında önemli bir rol oynardı.
- II. Theodosius kentte hem savunma, hem de beslenme açısından gerekli olan genişlemeyi sağlamak üzere 413 yılında kara surlarının ilk dizisini yaptırdı. Daha sonra bir depremde zarar gören surlar onarıldı; ikinci sur dizisi ve bir hendek dizisi eklenerek savunma sistemi güçlendirildi. İmparator, surlar kimin arazisi üzerine yapılmışsa surları o kişilerin kullanımına vermiş, kulelerin onarım işini de onlara yüklemiştir.
- Theodosius Sur sistemi içinde kalan Konstantin Surları’nın son kalıntıları, 9. yüzyıla kadar ayakta kalmıştı.
- Anastasius, Bulgar akınlarına karşı Karadeniz’den Marmara’ya kadar uzanan uzun suru 507-512 yılları arasında yaptırmıştır.

R. Naumann tarafından yapılmış Theodosius Takı’nı yeniden kurma çalışması.
Zafer anıtlarında Roma’daki orijinalleri yankılanıyordu. I. Theodosius ve Arcadius’un insan ve hayvan figürleriyle bezenmiş sütunlarının, Traianus sütununun kopyası olduğu düşünülmektedir.

17. yüzyılda Arkadius Sütunu. Bibliotheque National, Paris.
Konstantinopolis’in yedinci tepesi üzerinde (Topkapı-Aksaray-Yedikule üçgeni içinde kalan Kocamustafapaşa Tepesi) 403 yılında yapımına başlanıp 421’de bitirilen Arkadius Forumu’nun etrafını revaklı (portikli) yapılar çevirir. Forum’a Arkadius’un heykelini taşıyan bir anıt-sütun dikilir. Sütunun çevresini birçok heykel süsler. Sütun 50 metreye yakın yüksekliktedir. Gövdesindeki kabartmalarda imparatorun zaferleri betimlenir. Tepesine, içten döner merdivenlerle ulaşılır. Heykel, 740 yılındaki depremde düşer. Sütun, 18. yüzyıl başına kadar ayakta kalır. Kaidesi, Cerrahpaşa’daki bir evin bahçesi içindedir.
Mokios Sarnıcı da yedinci tepededir.
Leave A Reply