- 11. yüzyılın ikinci yarısında alt tabakadan tüccarların bazıları servet birikimleri sayesinde senatörlük makamı elde ederek sosyal mevkilerini yükseltmişlerdi. İmparator I. Aleksios orta tabakanın elde ettiği siyasi menfaatlerin önünü kesmek istemiştir.
- 11.-12. yüzyıllarda Bizans eyaletlerinde yoğun kent inşa faaliyetleri sürmekteydi. Bu dönem imparatorları, özellikle Aleksios ve Manuel Komnenos, kent yapımını teşvik etmişlerdi. Aleksios’in kızı Anna Komnena, babasının her yerde inşa ettirdiği kentlerle iftihar ettiğini yazmıştır. Özellikle İzmir’den Antalya’ya kadar olan alanda yoğun inşaat faaliyeti olmuştur.
- 12. yüzyılda tarım ürünlerinin satış için üretimi artmıştır. Bu dönemde buğday, şarap, et ve diğer tarımsal ürünler Bizans’tan İtalyan şehirlerine ihraç edilmeye başlanmıştır.
- Cenovalıların başkenti pas geçerek Karadeniz’den dosdoğru Cenova’ya tahıl aktarma girişimleri 1169’da İmparator I. Manuel tarafından bastırılmıştır.
- Bu yüzyıllarda bazen Bizanslı veya yabancı feodaller bir kenti armağan olarak almaktaydılar. 11. yüzyılın sonunda Selanik, Bizans feodallerinin en büyüklerinden biri olan Melisinos’a; Trabzon ise Theodoros Gavras’a özel mülk olarak verilmişti.
- Bazı Bizans kentlerinin onlara bazı ayrıcalıkları garantileyen belgeleri vardı. Selaniklilere bütün kent ayrıcalıklarını garanti eden bir carta verilmişti.
- Kent surlarının içine yapılan kule, feodallerin dayanak noktası idi. Buralara, bir isyan çıktığında kullanılmak üzere, feodalin ailesi, köleleri ve özgür hizmetkarları için erzak depolanırdı.
- Eski bölgesel birimler 11.-12. yüzyıllara doğru küçük ilçeler halinde bölünmüşler, bir kaleye veya bir kente bağlanmışlardı. Bu dönemde Bizans taşra kentlerinin güç kazanmaları, sonuçta taşra feodal soyluluğunun istikrar kazanmasına katkı yapmıştır.
- Konstantinopolis, 10. yüzyıla kadar imparatorluğun en büyük ekonomik merkezi idi. Kentin zanaat üretimi, ipek kumaşlar, mücevherler, seramik aynı zamanda ihraç edilmekte ve taşraya da gönderilmekteydi. Büyük bir ticari merkez olan başkent, büyük vergi hasılasını saraya ve şehrin zanaatlarını desteklemek için kullanmıştır.
- 12. yüzyılda Konstantinopolis’te İtalyanlar, Türkler ve Karadeniz’den gelenlerin nüfusu artmıştı.
- Amalfi, Bari ve Venedik tüccarları ve gemileri 10. yüzyıldan itibaren Konstantinopolis’i ziyaret ettiler. Onları 12. yüzyılda Pisalı ve Cenovalı tüccarlar ve yük gemileri izledi. 1082-1198 arasındaki tüm Bizans imparatorları Venedik, Pisa ve Cenova’ya ticari ve mali imtiyazlar tanıdı, Konstantinopolis’te onlara birer mahalle de tahsis etti. Şehri ziyaret eden İtalyanların sayısı giderek arttı. Bazıları Bizanslı kadınlarla evlendi, Bizanslı tüccarlarla ortaklıklar kurdu. İtalyan tüccarların 12. yüzyılda sahip oldukları ticari ve mali ayrıcalıklar başkentteki lonca sistemini yıprattı.
- 11. ve özellikle 12. yüzyılda Konstantinopolis’in durumu sarsılmıştır. Doğu Akdeniz’de Venedik ve Cenova ticarette başı çekmeye başlamıştır. Devlet koruması altında, Bizans başkentinden dışarı çıkmaksızın garantili karlara alışkın Konstantinopolis tüccarları, İtalya’nın tüccar cumhuriyetlerinin tacirleri ile rekabet edememişlerdir. Komnenoslar, devlete ait toprağı kendi yandaşlarına dağıtmışlar; taşra kentlerinin ticari açıdan gelişmesi de başkenti eski tekelci konumundan mahrum etmiştir. Selanik, en azından Konstantinopolis pazarları kadar yabancı tüccarları kendine çekmeye başlamıştır. Başkentin bu gerilemesi, imparatorluğun merkeziliğini yok etmek isteyen ve taşra kentlerini bağımsız ticaret ve zanaat cumhuriyetlerine dönüştürmeyi arzulayan feodallerin işine gelmişti. Kentler, feodal ayrılıkçılığın merkezleri olmuştu.
- Antikitede kent ya köyle siyasal olarak birlikti ya da kent, kırsal kesime siyasal ve ekonomik olarak egemendi. Helenistik kentlerde de durum buydu.
- Ortaçağda artık köye egemen olan kent değildir; tersine köy kente egemendir. Antikitenin kökleri kentte, Ortaçağ’ın kökleri köydedir.
- Taşra kentlerinde zanaat ve ticaretle uğraşan halkın çıkarlarını temsil eden gruplaşmalar feodallerin egemenliğini kırmayı denemiş ama başaramamışlardı.
- Eski tekelci konumunu kaybeden Konstantinopolis tüccar ve esnafının eylemleri, iktidarı birçok kere taviz vermeye ve reform yapmaya zorlamıştı.
- İkomnenoslar döneminde imparatorluğa ait toprakların feodal soyluluk tarafından edinimini kısıtlamak; sahilde oturanların haklarının ilgası; organ kopartma cezasının yasaklanması gibi reformlar yapıldı.
- Kendi sömürü merkezlerine sahip küçük ekonomik bölgelerin oluşumu, 12. yüzyıl sonunda ve 13. yüzyılın başında ülkenin feodal parçalanmasının ve ekonomik gerilemesinin en önemli unsurlarından olmuştur.
Leave A Reply