- Neo Avangard Fluxus grubundan olan sanatçılar genellikle resim, müzik, edebiyat gibi pek çok alanda eser veriyorlar. Japonya doğumlu; çocukluğunu Japonya ve ABD’de geçirmiş; annesi Budist, babası Hıristiyan; sanat yaşamına New York’ta başlamış olan Yoko Ono (1933) bugüne kadar Grapefruit (1964, Türkçeye çevrilmedi) ve Meşe Palamudu adlı iki kitap yazdı. Bir de oğlu Sean Ono Lennon ile birlikte yazdığı An Invisible Flower adlı kitabı var. Ono’nun en az eser verdiği alan edebiyatmış. Temaları bulut, ağaç, gökyüzü, toprak gibi doğa parçaları; çıplaklık, ısı, korku, meditasyon gibi insan bedeni ile zihnini farklı biçimlerde uyaran ya da yatıştıran durumlar üzerine düşünmeler sergilediği eseri Grapefruit, daha çok bir Zen kitabı. Grapefruit ile Yoko Ono, o güne kadar benzeri görülmemiş bir Kavramsal Sanat kitabı yazmış oldu. Kitapta çoğunlukla performans önerileri var.
Odayı Gösteren Tablo
Bir tuvalin ortasına matkapla neredeyse görülemeyecek kadar küçük bir delik aç ve odaya oradan bak.
Güz, 1961.
Yoko Ono, Grapefruit.
- Yoko Ono’nun Fluxus içinde ürettiği en önemli bulunan işi Cut Piece adlı performansı. İlk kez 1964 yılında Kyoto’da sergilenmiş. Oluşum, seyircilerin makasla Ono’nun üzerindeki elbiseden bir parça keserek bu parçayı alıp gitmeleri, bu işlemin Ono çırılçıplak kalıncaya kadar devam etmesi üzerine kurulmuş. Japonlar Yoko Ono’nun elbisesinden nazikçe çok küçük parçalar kestikleri için olay çok uzun sürmüş. Aynı performansı yıllar sonra Londra’da yaptığında ise çok kısa sürede çıplak kalmış. Seyirci elbiseden bir parçayı evine götürebilmek için birbirini ezmiş. Olay bu yönüyle seyircinin tepkisini ölçen bir deneyime de dönüşmüş. Ono, Cut Piece’in ilhamını John Cage’in 4:33 isimli eserinden almış. Makas sesleri arasındaki sessizlikler Yoko Ono’ya bu karşılıksız vermek temalı performansı yazdırmış. Cut Piece, 2003 yılında Paris’te de sahnelenmiş.
- Ono’nun müzik çalışmalarında alametifarikası rahatsız edici bağırmaları. John Lennon ile yedi albüm yapmışlar. 80 yaşını geçmiş olan Ono şimdilerde oğlu Sean ile müzik yapmaya, Haiku’lar yazmaya devam ediyor.
- İkinci kitabı Meşe Palamutu’nun geçmişi var. John Lennon ve Yoko Ono 1968 yılında İngiltere’de Coventry Katedrali’nin bahçesine birer meşe palamutu ekmişler. 1969’da evlenmelerinin ardından, dünya barışı dileklerini temsil ettiğine inandıkları meşe palamutu tohumlarını Kamboçya, Arjantin, Malezya, İsrail ve Kanada’nın devlet başkanlarına gönderip, bu tohumları ekmelerini istemişler. Malezya Kralı, tohumu sarayın bahçesine ektiğini onlara bildirmiş. Bu oluşum, aynı zamanda bir Mail Art (Posta Sanatı) eylemi, bir posta happening’idir. Kavramsalcı, Fluxus ve Arte Povera sanatçıları özellikle Posta Sanatı ile ilgilenmişlerdir. Posta kurumunun tüm ürünlerini kapsayabilen, uluslar arası bir iletişim ağı kurarak mesajları, çeşitli eşyaları, mektupları, telgrafları, şiirleri, kolajları ve niteliği değiştirilmiş nesneleri aralarında değiş tokuş etmişler; her türden postalanmış nesne ile politikaya da zaman zaman karışan bir akım oluşturmuşlardır. Posta Sanatı ile bilgi iletişimi ve bilgi değiş tokuşu yapılmış, gönderimlerin yeniden bir araya getirildiği sergiler açılmıştır. 1950-1960’larda başlayan akım günümüzde de sürmektedir.
Yoko Ono, Meşe Palmudu adlı kitabında her düşüncesi için bir de görsel koymuş. İkisini paylaşıyoruz. Çeviri Sedef İlgiç’e ait.
Bagajlarıyla tanıdığın arkadaşlarını bir de onlarsız düşün
Bak bakalım onlar hakkında ne hissediyorsun
a) Onlarla daha rahat bağ kurabiliyorsun.
b) Artık ilginç değiller.
Hangi bagajlarıyla bağ kurduğunu düşün.
Her söylemek istediğimizi söylemediğimizde ölüyoruz.
Geçen hafta kaç defa öldüğünün listesini çıkar.
Yaşamak için ölmek gerekir.
Nefes vermek nefes almak için nasıl gerekliyse.
Leave A Reply