Postmodern ya da endüstri sonrası dönem, teknolojide büyük atılımların olduğu ve üretimin sınırsız hale geldiği dönemdir.
- 1920’lerde ve 1930’larda yükselişe geçen göçmen karşıtı ruh hali (nativizm), İkinci Dünya Savaşı sırasında azalmaya başlamıştı. 1965 tarihli düzenlemeyle ABD’de, 1924 yılında yapılan göçmenlik yasası değiştirildi ve ABD’ye göçmenlerin girişine izin verildi.
- ABD’de banliyöleşme arttı. ABD’deki ilk banliyö 1947 yılında, New York şehri dışında kurulan Levittown idi. 1960’larda kentlerde yaşanan huzursuzluklar banliyölere dönük bir akın başlattı. Bir çok şehirde beyaz nüfus hızla azaldı. Exurbs adı verilen, şehri kuşatan banliyöler, Amerikalıların otomobile bağımlı hale gelmesi ile petrole bağımlılık, hava kirliliği ve obeziteye neden olması ile zaman içinde tüm dünyayı etkileyen sorunlara neden oldu.
- İlk başarılı organ nakli 1954 yılında ikizlerden birinin böbreğinin diğerine nakledilmesi ile ABD’de yapılmıştı. Organ naklinde en büyük sorun olan bağışıklık sistemi, ikizler özdeş genetik yapılara sahip olduğu için vücudun organı reddetmesi problemi aşılmıştı. 1950-1960’larda ilaç firmaları bağışıklık sisteminin yabancı dokuyu reddetmesini engelleyebilecek ilaçları geliştirdiler. 1963 yılında ilk akciğer nakli, 1967 yılında ise ilk kalp nakli başarıyla gerçekleştirildi.
- İkinci Dünya Savaşı sırasında jet motorları geliştirildi. Pervaneli uçaklara göre jetler %50 daha hızlıydı. 1952 yılında ilk yolcu jeti Londra’dan Johannesburg’a 32 yolcuyla beş kez durarak uçtu. 1960’larda jetler yaygınlaştı. Jet seyahati okyanus ulaşım şirketlerinin sonunu getirdi. Jet yolculuğu ile halklar ve kültürler daha önce hiç olmadığı ölçüde bir araya gelmeye başladı. Jetler, dünya çapında insanların hayal güçlerini etkisi altına aldı.
- Soğuk Savaş’ın ilk döneminde siyaset teorisyenleri dünyayı üçe böldüler: demokratik birinci dünya, komünist ikinci dünya ve yoksul, gelişmekte olan ülkelerin oluşturduğu üçüncü dünya. Üçüncü dünya ülkelerinin büyük bölümü İkinci Dünya Savaşı sonrası çöken imparatorlukların parçasıydı. Bazı sanatçı ve entelektüeller üçüncü dünya kavramını grupta yer alan ülkelerin yaşadığı emperyalizm ve dekolonizasyon süreçlerini anlatmak için kullanmışlardır. Soğuk Savaş’ın bitmesiyle kelimenin gerçek anlamı belirsizleşmiştir. Terim günümüzde dünyanın yoksul bölgelerini tanımlamak için kullanılmaya devam etmektedir.
- 1960’larda cinsel ve ırksal eşitsizlikleri gidermeye yönelik pozitif ayrımcılık, 1965 yılında ABD Başkanı Johnson’ın istihdamda pozitif ayrımcılık yapılması gerektiğini bildiren resmi emri ile pozitif ayrımcılık, ABD’de takip edilmeye başlanan bir politik öneri oldu. Pozitif ayrımcılık aralarında, dalitlerin durumunu düzeltmeye çalışan Hindistan’ın da bulunduğu az sayıda ülkede uygulanmaktadır.

Mary Quant’ın mini etekleri 1960’larda çok moda olmuş, kadının ne isterse giyebileceğinin, kadının özgür olduğunun ispatı olarak görülmüştü.
Fotoğraf:www.pinterest.com
- İlk kez 1964 yılında ortaya çıkan, dizin 10-12 cm üzerinde biten mini etekler dünyaya yayıldı. İlk mini etekleri André Courréges ve Mary Quant’ın tasarladığı düşünülmektedir. 1920’lerde kısalan eteklerin yarattığı etki yine görüldü: mini etekler kadınların ve gençlerin özgürleşmesinin simgesi oldu. 1960’ların sonu 1970’lerin başında mini eteklerden daha kısa olan mikro etekler moda oldu. 1968’de Kongo’da mini etek yasaklandı, Malawi’de hükümet mini etekli kadınları ülke dışına çıkardı, Venezuela’da kilise mini etek giyenlerin cehennemde yanacağı uyarısını yaptı, Irak etekleri tamamen yasakladı.
- 20. yüzyılın ortalarında antibiyotik ve antiseptikler artık yaygın olarak kullanılıyordu ve ölüm oranlarını özellikle kadınlar ve çocuklar arasında kayda değer ölçüde düşürmüşlerdi. Ailelerin, birkaçı yetişkinliğe erişebilsin diye çok çocuk yapmasına gerek kalmamıştı. Çocukları salgın hastalıklarla kaybetme korkusu azalınca, gebeliği önleyerek aile çapını küçültmenin yollarına yönelik talep oluştu. 1945 yılında Harvard’lı hoca hormonal korunma yöntemini önermiş ama fikrin peşine düşen olmamıştı. 1950’li yıllarda kondom ve diyafram doğum kontrol usulleri olmuş, 1960 yılında FDA ilk doğum kontrol hapının kullanımını onaylamıştı. 1965 yılında ABD’de doğum kontrolü tüm evli çiftler için yasallaştı. Bu, ABD’de yapılan özel hayata ilişkin ilk yasal düzenleme idi. 1972’de bu hak bekar çiftleri de kapsayacak şekilde genişletildi. Doğum kontrol hapı cinsellik devrimi, kadın kurtuluş hareketleri, işyerlerinde artan kadın oranı, parçalanmış aileler gibi toplumda olumlu ve olumsuz muazzam değişimlere yol açtı.
- Çevre kirliliğine dair ilk uyarı 1962 yılında ABD’li gazeteci ve yazar Rachel Carson’dan geldi. Silent Spring adlı kitabında dikkat çektiği ekosisteme zarar veren DDT kullanımı 1972’de yasaklandı. Büyük etki yaratan kitaptan sonra çevre hareketi konuya daha geniş açıdan bakmaya başlamış, 1960’lardan sonra kirlilik, tehlikedeki türler titizlenilen konular olmaya başlamış, konu yakın dönemde küresel ısınma, karbon emisyonu, Yavaş Hareketi ile gittikçe daha da önemsenmeye başlamıştır.
- Sovyetler Birliği 1957 yılında Sputnik 1 adlı uyduyu atmosfere yollayarak uzay yarışını başlattı. Sovyetler bir ay sonra Laika adlı köpeği uzaya yolladı, 1961 yılında Yury Gagarin uzaya giden ve dünyanın yörüngesinde dolaşan ilk insan oldu. 1969 yılında da Apollo 11 mürettebatı Ay yüzeyinde yürüdü. Duman detektörleri, uydu antenleri, kayak botları gibi bir çok malzeme ve pek çok icat önce uzayda kullanılmak için geliştirildi.
- 1900 yılından önce geliştirilmiş fizik kanunları ve ilkeleri klasik fizik olarak adlandırılır. 1900 yılından sonra keşfedilen kanunlara dayanan fizik modern fiziktir ve kuantum fiziği modern fiziğin bir parçasıdır. Klasik fizik, gündelik nesnelerle ilgili fiziktir; çıplak gözle görülebilecek kadar büyük her şeye klasik hareket kanunları hükmeder. Modern fizik iki kısma ayrılır. Biri 1905 yılında Albert Einstein tarafından ortaya konan göreliliktir. Modern fiziğin ikinci kısmı ise atomlar, moleküller, atomaltı parçacıklar gibi çok küçük şeylerle ilgilenen; bunların ve ışığın davranışları ile bunlar arasındaki etkileşimi betimleyen kuantum fiziğidir. Max Planck kuantum terimini 1900 yılında geliştirmiştir. Einstein da ışıkla ilgili ilk kuantum kuramını sunarak Nobel Ödülü kazanmıştır. Kuantum mekaniği kuramı bunu izleyen 30 yıl içinde geliştirilmiştir. (Kuantum fiziği, kuantum kuramı, kuantum mekaniği terimleri az çok birbirinin yerine kullanılabilir.) Kuantum kuramının bazı unsurları fizik alanından dışarı çıkıp popüler imgelemin dikkatini çekmiştir: Werner Heisenberg’in belirsizlik ilkesi, Erwin Schrödinger’in kedi paradoksu, Hugh Everett’in paralel evrenleri gibi. Kuantum mekaniği, yarı iletken yongaların yapılabilmesine, fiber optik iletişim hatlarından mesaj göndermek için kullanılan lazerlerin yapılabilmesini olanaklı kılmış önemli bir kilometre taşıdır.
- Bu dönemde sporda da bazı gelişmeler oldu. Bunlardan biri teniste yaşandı. 1968’den önce turnuvalara profesyonellerin katılmasına izin verilmezdi. Büyük turnuvalar, 1968 yılında profesyonel-amatör ayrımı yapmayı bıraktı ve teniste açık dönem (open era) başladı. İlk açık grand slam turnuvası, sezonun ilki olan, Roland Garros’tur (1968). Onu aynı yıl Wimbledon ve Amerika Açık, 1969’da da Avustralya Açık izlemiştir.
Leave A Reply