- İnsanlar bir dönem hoşlarına gitmeyen hemen her şeye Postmodern dediler. Daha sonra Modernist katılık çeşitli şekillerde eridi ama Postmodernizm yine de bir çok eleştiriye hedef oldu.
- Fredric Jameson (1934-), toplumun kendi geçmişini bilme yetisini kaybettiğini, sürekli olarak anın yaşandığını; etkili anlamlar ve derin yorumların yerini, küresel medyanın sığ ve merkezsiz çokuluslu iletişim ağlarının aldığını söyler.
- Postmodernizm genellikle doğruluk ve berraklıktan yoksun olmakla suçlanır.
- Tarihçilerin çoğu, Postmodernizm’i, Yapısökümü veya kültürel göreliği aynı kefeye koyuyor ve tehlikeli buluyor.
- Postmodern tarih, ölüleri alçaltmakla suçlanır.
- Postmodernizm’i etkileyen filozoflardan biri olan Alman Martin Heidegger (1889-1976), Nazi olmakla suçlanan bir kişidir. Dolayısıyla Postmodern düşünürlerle Naziler arasında bir paralellik kurma eğilimi vardır.
- Postmodernizm’in Büyük Anlatılar’ı reddetmesi, Holocaust’un varlığının da tartışılmasının yolunu açmıştır.
- Umberto Eco, Postmodernizm, ironi ve eğlence üzerine kurulu bir Manyerizm’dir, der.
- Postmodernizm Avrupa’da popülizme rağbet etmedi; onlar ABD’ lilerin ucuza tarih, kolayına kültür ürettiklerini öne sürdüler. Bu cephede akademik olma ve akılcı bir yaklaşım hakimiyetini kısmen de olsa sürdürdü. Akılcı bir mükemmellik arayışları devam etti. Var olanın olduğu gibi kabul edilmesine, tüketime, piyasa ile içli dışlı olmaya karşı çıktılar. Adorno, var olan sırf var olduğu için güzel sayılır, der.
- Postmodern toplum tükeniş, pesimizm, akıldışılık ile ilişkilendirilir.
- Kimi yaklaşımlara göre Postmodernizm, kültürel bir ihanet, Modern değerlere sokulan zehirli bir çomak, toplumsallaşmayı sağlayan kurumların çözülmesine neden olan bir virüstür.
- Sanat dünyasında sanatsal ölçütler yerine kimlikle ilgili ölçütlerin geçerlilik kazanmaya başlaması ciddi anlamda eleştiri almıştır.
- Batı dünyasının Üçüncü Dünya’ya yönelik ilgisi, Yeni Sömürgecilik olarak eleştirilmiştir.
- Postmodernizm, Modernizm’in sorunları, yeniden üretim ve meşrulaştırma üzerinde yükseldi, denir.
- Birçok yorumcu, Postmodernizm’i keyfi ve kapsamsız olarak nitelendirir.
- NY, Harvard, Chicago çevrelerinde ’50’lerin sonunda, Postmodern terimi olumsuz anlamda kullanıldı. Modern’in ötesini değil, Modern’den daha eksik bir şeyi göstermekteydi. Pasifist, nihilist bir kimliği ifade ettiği düşünüldü.
- Postmodernizm’in hep sağın mülkiyetinde olduğu; Kapitalizmden başka seçenek olmadığını savunduğu iddia edilerek Tüketim Kapitalizmi/Tüketim Kültürü adı verilmiştir.
- Postmodernizm’in yanlış anlamaları, yanlış çıkarsamaları, yanılgıları olumlayan bir tavır sergilediği öne sürülür.
- Postmodernizm, sanatı ayağa düşürme gizilgücüne sahip tek akımdır, denir. Bunu, erdem olarak savunarak yaptığı; sanatı ve bütün olarak kültürü kitlenin eline teslim etmeyi yeni bir kültür olarak sunduğu söylenir.
- Postmodernizm için kullanılan olumsuz tanımlamalardan bazıları şöyledir:
* İlkesizlik İlkesi.
*Popülistik. Yeni bir Manyerizm. Arabesk.
*Sığlaşma.
*Bayağılaşma.
*Kötü Sanat.
*Çirkin Sanat.
*Bilgiçlik.
*Sahtelik.
*Keyfi ve kapsamsız.
*Özgünlüğe değil, gösterişe meraklı.
*Belirsizliğin, nemelazımcılığın ideolojisi.
*Kültürün metalaşması.
*Tüketim kültürü.
Adorno, büyük anlatılar, Çağdaş Sanat, Çağdaş Sanata Varış, Chicago, Fredric Jameson, Harvard, Holocaust, Martin Heidegger, Modernizm, NY, Postmodernizm, Postmodernizm'e Eleştiriler, sanat, Umberto Eco, Yeni Sömürgecilik
Leave A Reply