- Alman fizikçi Albert Einstein’ın çığır açan genel görelilik teorisine göre yerçekimi, maddenin varlığı nedeniyle uzay ve zamanı da büküyor. Einstein, 1916 yılında bu teorinin bir uzantısı olarak, yerçekimsel dalgaların varlığını savunmuştu. Tam yüz yıl sonra, ABD’de, Einstein’ın öngördüğü uzayı ve zamanı büken kütlesel çekim dalgalarının varlığı kanıtlandı.
- 1990 yılında başlatılan, 2003 yılında tamamlanan İnsan Genom Projesi, 1953 yılında ABD’de yapısı açıklanan DNA adı verilen moleküler materyalin taşıdığı tüm spesifik bilgilerin haritalanmasını gerçekleştirdi.
- İnsan Genom Projesi, davranış ve duygusal tepkilerimizin genlerimize programlanmış olup olmadığını araştıran bir projeydi. Doğuştan gelen farklılık ve yeteneklerin genlerimizde yazılı olduğunu kabul etmek zorunda kalmamız halinde bu projenin hiyerarşinin insan doğasında kayıtlı olduğunu da kabul etmeyi gerektirecek, statükoyu meşrulaştırmanın aracı haline gelecektir, şeklinde eleştiriler de geliyor.
- 1963 yılında Çin’de bir sazan balığının kopyalanması çalışmaları, 1996 yılında İskoçya’da bir koyunun klonlanması ile devam etti. Klonlama, canlı bir varlığın birebir kopyasını üretmekti. İlk klon koyun Dolly, 2003 yılına kadar, altı yıl, yaşadı.
- Nanoteknoloji de yeni bir teknoloji devrimi. Bu teknolojinin, 2025 yılına kadar gelişme sürecini ilerletip, hayatın her alanına gireceği düşünülmekte.
- Gen teknolojileri, kök hücre tedavileri, doku mühendisliği; genetik çalışmalarda etik, sosyal ve yasal düzenlemeler; nanoteknoloji uygulamaları, fonksiyon kazandırılmış nano-mikro yüzey tasarımları; genetiği değiştirilmiş organizmalar (GDO); biyo enformatik, biyo materyaller, biyomedikal uygulamalar, spor teknolojisi üreten sistemler gibi pek çok alanda teknoloji işin içindedir.
- Çağdaş Dönem’de odak noktası, ürün standartlarından hizmet standartlarına kaydı. 1980’lerde kalite güvencesi standartları, 1990’larda çevresel belgeleme gelişti. Çevreyle ilgili kurallar, teknik kurallar olduğu kadar şirketler ile çıkar grupları arasında siyasi konuları da içerir. Avrupalılar ile Amerikalılar arasında genetik olarak değiştirilmiş gıdaların güvenliği üzerine yaşanan uyuşmazlıklar örneğinde olduğu gibi son derece politikleşen konulardan biri gıda güvenliğidir.
- Tekstilde kullanılan malzemelere, nanometre boyutlarında farklı özellikler kazandırılması tekstilde önemli gelişmelere yol açtı. İleri teknoloji ile dokunan, örülen ve geliştirilen kumaşlar hayatımıza girmeye başladı. Suyu itme özelliği olan, buruşmayan, UV ışınlarından koruyan, sürtündükçe güzel koku yayan, anti bakteriyel, anti alerjik, yüksek esneme kabiliyetine sahip, nefes alan, vücut ısısını dengeleyen kumaşlar üretildi. Bunlara giyilebilir teknoloji adını verebiliriz.
- Afrika’daki HIV taşıyıcısı kadınları kurtarmak için yürürlüğe konan projeyi tanımlamak için yaratıcı kapitalizm veya bilinçli tüketicilik kavramları kullanılıyor.

3. İstanbul Tasarım Bienali’nde yer alan Sokak Yiyeceği Yazıcısı projesi, Galata Rum İlköğretim Okulu, 2013.
Sıradan plastik yerine çikolata ya da peynirle çalışmak üzere modifiye edilmiş üç boyutlu bir yazıcı olan Sokak Yiyeceği Yazıcısı, dijital ve analog malzemelerle yapılan deneysel bir çalışma niteliğinde.
GG Lab’in projesi üç boyutlu printerların yakın gelecekte mutfaklarımıza nasıl dahil olabileceğini ve yepyeni deneysel yiyeceklerin üretiminde kullanılabileceğini kanıtlıyor. Bu projeyle üretim teknolojisi, mimarlık ve avangard mutfak arasında ortak bir buluşma noktası oluşturuluyor. Sokak Yiyeceği Yazıcısı, halkı yemek tasarımlarıyla buluştururken, aynı zamanda dijital ve analog malzemelerle yapılan deneysel bir çalışma niteliğine de sahip.
Aynı sergide yer alan, doğaçlamayı seri üretime katmak için tasarlanan bir döner kalıp makinası olan ve Annika Frye tarafından geliştirilen Improvisation Machine/Doğaçlama Makinesi ise seramik objelerin sabit bir kalıp olmadan, polimer bir harç kullanarak yapılmasını sağlıyor ve üretime müthiş bir özgürlük kazandırıyor.
Fotoğraf:http://www.poetikhars.com/webblog/sepp/adhokrasi
2015 yılına kadar:
Higgs Bozonu için 5 milyar Avro,
Genom Projesi için 4,6 milyar Dolar,
Yeni enerji nükleer füzyon için 15 milyar Avro,
Dünyanın en güçlü gözü E-ELT Teleskobu için 1,5 milyar Dolar harcandı.
Leave A Reply