- Bilgi çağı olarak adlandırılan çağımızda bilgi ve belgelerin boyutları inanılmaz rakamlara ulaşmış durumda. Örneğin 2005 yılında dünyada 968,735 kitap basılmış. Bu kitapları okuyabilmemiz için 24 saat boyunca hiç uyumadan, her 32 saniyede bir kitap bitirmemiz gerekmekte. Ayrıca, bundan önce basılmış olan 66 milyon kitabı da göz ardı etmememiz gerekir.
- Ayrıca dünyada her yıl 31 milyon saatlik orijinal televizyon programı üretilmekte ve sadece bu programları izlemek için hiç ara vermeden 35 yüzyıla ihtiyacımız olmaktadır. İnternetin hayatımıza girmesiyle birlikte bu kitaplara ve yayınlara ulaşmak da kolaylaşmış, elektronik veri tabanları, e-kitap teknolojileri ile kaynaklara ulaşımda zaman ve mekân kavramları ortadan kalkma noktasına gelmiştir.
- Durum böyle olunca kaynaklarda yer alan bilgiye sahip olmak kadar; bilgi kaynaklarına bilinçli yönelim, seçicilik, eleştirel bakış açısı, yeniden ulaşabilme ve değerlendirme yeteneklerine de sahip olmak önem kazanmaktadır.
- 21. yüzyılda bireylerin karşılaştığı bilgi yükünü hafifletme konusunda yardımcı bir rol üstlenen bilgi okuryazarlığı, bu işlevi nedeniyle önemlidir.
- Bilgi okuryazarlığı, bilgiyi etkili kullanabilmek amacıyla, gerek yazılı gerekse de görsel medya ürünlerini tanıyabilme, istenilen bilgiyi bulabilme, değerlendirebilme ve seçebilme becerisi olarak tanımlanabilir. Bilgi okuryazarlığı geleneksel okuryazarlığın ve elektronik okuryazarlığın tanımını genişletmekle birlikte onlardan ayrılan yönü; aktif katılıma ve istenilen bilgiyi seçip yeniden ulaşabilmeye dayanıyor olmasıdır. Bilgi okuryazarı denildiğinde, hem geleneksel anlamda kütüphane hizmetlerinden ve araçlarından yararlanabilen bireyleri; hem de internet üzerinden sunulan bilgi kümelerini ve bilgi arama araçlarını etkili biçimde kullanabilme becerileri kazanmış bireyleri anlamamız gerekir.
- Teknolojideki gelişmeler değer yaratma sürecinin odak noktasına hünerli, bilgili insanı oturtuyor.
- Bugün diktatörlükle yönetilen birçok ülkenin bile gelişmesi bilgiyi kullanır hale gelmeleriyle sağlanıyor.
- İçinde bulunduğumuz yüzyıl, iletişim devrimini gerçekleştirerek bilgi toplumuna dönüştüğümüz dönemdir.
- Tarım toplumlarında toprak paylaşımı,
sanayi toplumlarında enerji ve hammadde kaynaklarının paylaşımı,
bilgi toplumlarında ise bilginin üretimi ve paylaşımı gündemdedir. - Bilgi toplumlarında ulusal sınırlar, milli kimlik yoktur, düşünce ve davranış ortaklığı vardır.
- Tarım toplumunda üretim, ekilebilecek tarım alanları ile sınırlıdır.
Sanayi toplumunda üretim, emek, hammadde, enerji ve sermaye miktarı ile sınırlıdır.
Bilgi toplumunda ise üretimin sınırları tarım ve sanayi toplumlarına göre daha geniştir. Bilgi toplumunun kaynağı insanlığın bilgi birikimidir. - Bilginin dört temel ögesi erişilebilir, sorgulanabilir, depolanabilir ve iletilebilir olmaktır. Bu dört temel ögenin aktif çalıştığı toplumlara bilgi toplumu denebilir. Bu dört unsurun hepsini içermeyen toplumlar pazar olmaya mahkum olur.
- Bilgi toplumları bilginin bazı bileşenlerine kısıtlamalar getirip üstü örtülü ambargo uygulayabilmektedirler.
- Bilgi satın alıp kullanan bir ülke, bilgi toplumlarının iletişim yollarına mahkumdur. İletilebilirliğin önü dil, yazılım, siber ağlar gibi araçlarla kolaylıkla kesilebilmekte, bilgi kontrol altında tutulabilmektedir. Ayrıca yeni üretilen bilgi ancak bilgi toplumu üzerinden pazarlanabilmektedir.
- Bilgi toplumları ayrıca bilgiyi sorgulanabilir olmaktan da çıkarabilmektedir.
- Ambargo iletilebilirlik ve sorgulanabilirlik üzerinden konmaktadır.
- Artık ülkelerden değil, bilgi koridorlarından söz edilmektedir.
- Bilişimin yarattığı Nasdaq’ı oluşturan şirketlerin çoğunun sermayesi beyin gücüdür.
- Bilginin ulaşım maliyetini sıfırlayan bilişim ve organik hayatın tümünü yeniden tarif edecek olan biyo-teknoloji ile iç içe geçmeyen ülkelerin 21. yüzyılda yollarına devam etmesi çok zor olacak gibi durmaktadır. Enformasyon teknolojisi dünyayı, artık hiçbir gücün durduramayacağı ilerlemelere zorlamaktadır. Buna ayak uyduramayan uluslar hep geride kalacaktır.
Art International, Bilgi Çağı, bilgi okuryazarlığı, Bilginin dört temel ögesi, Çağdaş Sanat, Çağdaş Sanata Varış, enformasyon teknolojisi, İletilebilirliğin, İstanbul, Jean-François Rauzier, Kitap Ağacı, milli kimlik, Nasdaq, sanat, sorgulanabilir, Teknoloji
Leave A Reply