Paul Cezanne
1839-1906
- 20. yüzyılın mihenk taşı.
- Empresyonistlerin amacı, o anı resmetmek, o anın ışığını yakalamaktı. Cezanne’ın amacı ise değişmeyeni yakalamaktı.
- Seurat gibi Empresyonizm’in geçiciliğini kabul ediyor, kalıcı olmak istiyor. Nokta yerine kareler kullanıyor.
- Gözün gördüğü görmediği, doğanın arkasında yatan, değişmeyen dengeye ulaşmak istiyor.
- Eserlerinde büyük bir denge var ama denge matematiksel değil, görsel.
- Dengeyi geometri ile görürüz, diyor. Bütün doğayı, koni, prizma ve silindire indirebilmek gerektiğini düşünüyor.
- Perspektifi atayım demiyor, perspektifi başka şekilde ortaya koymak istiyor.
- Perspektif ve hacim olmadan renk ile uzaklık-yakınlık veriyor. Cisme hacim vermek için küçük küçük, açıklı koyulu dokunuşlar yapıyor, renkleri birbiri üstüne getirerek bambaşka bir perspektif yaratıyor. Titiz, çok hesaplı bir şekilde koyuyor lekeleri. Fırça vuruşları geçişimli, kontürsüz ve yumuşak.
- Hiçbir şeyi rastlantıya bırakmıyor.
- Tüm biçimleri açık seçik, belirgin.
- Çizdiği vücutlar sağlam, kararlı.
- Eserlerinde yalınlık ve uyum var.
- Tablolarındaki geometrik düzen bariz.
- Eserlerinde duygusallık yok.
- Felsefesi klasik, tekniği modern çizgide bir sanatçı.
- Cezanne, görüş açısını biraz değiştirdiğinde gördüklerini çeşitlemeleriyle tuvale geçirmeye başladı. Bir tek ağaç, birkaç olası ağaca dönüştü.
- Cezanne, durağan bir doğa görüşü imkanını ortadan kaldırdı. Kübistler bundan da öteye gittiler. Tüm nesnelerin biçimlerini birbirine benzetmenin yolunu buldular.
- Cezanne ölünce her yerde retrospektif sergileri açılmaya başlıyor, sanatçılar üzerindeki etkisi yayılarak devam ediyor.
- Son döneminde çizdiği her obje geometrik şekillere dönüştüğü için Kübizm’in babası sayılıyor.
- Apollinaire yeni ressamların babasının Gustave Courbet (1819-1877) olduğunu söyler.
- Courbet maddeciliği ile, Cezanne da doğaya bakma sürecini diyalektik açıdan görmesiyle ressamın doğaya yaklaşımındaki vurguyu değiştirmişlerdir.
- Courbet, resmedilen maddi şeylerin ağırlığını, ısısını, dokusunu duymak istiyordu.
- Courbet’nin sanatı inanç üzerine, Cezanne’ın sanatı kuşku üzerine kurulmuştu.
- Daha önce Cezanne’dan ve Courbet’den bahsetmiş olduğumuz halde Kübizm bölümüne geçmeden tekrar etmek istedik.
- Courbet, “Ressam toplumun bir parçasıdır” diyerek sanatçının imajını değiştirdi.
Kübizm 1
1907

Pablo Picasso’nun 1907’de yaptığı Avignonlu Kızlar Kübist bir resim değil ama çok devrimci. Anatomi kaygısı olmadan yapılmış, objeler deforme edilmiş, perspektif yok, derinlik, hacim yok. Tablo pek çok değişik evreden geçmiştir ve hala bitirilmemiş durumdadır. Resim adını, Barcelona’da genelevlerin bulunduğu Avignon Sokağı’ndan alır. Tablo 1937 yılına kadar sergilenememiştir. Tablodaki şiddet üslubu dönüştürmüştür. Bazı eleştirmenlere göre bu tablo Kübizm’in başlangıç noktası olmuştur.
- Akım, Birinci Dünya Savaşı öncesi yıllarda Paris’te gelişti.
- Manifestoyu yazan Apollinaire Kübizm’in bir tasarım sanatı olduğunu söyler.
- Yüzeyin ardına bakmak, konuyu değişik açılardan sunmak, sanatçının rolünü artırmayı amaçlıyorlardı.
- Konuyu birkaç bakış açısından, sadece görünen yönüyle değil, görünmeyen yönüyle de göstermek istiyorlar; konuya cepheden, yandan, üstten, alttan bakarak; kat kat açıp, küçük yüzeylere bölerek; kenar çizgilerini kırarak işliyorlardı.
- Resimde özün, değişmeyenin peşinde olduklarını savundular.
- Kübizm Ekspresyonist değil, akılcı.
- Tüm biçimleri küplerin, silindirlerin, sınırları kesin biçimde çizilmiş düzlemlerin ve yüzeylerin bileşimine indirgeyerek tüm nesnelerin biçimlerini birbirine benzettiler.
- En yalın hal, geometrik hal, giderek soyuta varıyor.
- Kübizm’de geometrik şekillerden bazısı bitirilmeyerek hareket yaratılıyor.
- Eski Mısır’da olduğu gibi Kübistler de gördüklerini değil, akıllarında olanı eserlerine yansıtıyorlar.
- Kübizm’de Yunan’dan gelme iyi form anlayışı, saf estetik düzen egemen. İşlevsellik yok.
- Kübizm’in mesajı, sosyal içeriği yoktur; izleyicinin, halkın ilerlemesine katkıda bulunmak gibi bir amacı da yoktur.
- Kübizm, Courbet’nin maddeciliği ile Cezanne’ın diyalektiğini birleştirerek resimde diyalektik materyalizmin tek örneği olmuştur.
- Modernlik duygusu, Kübist resimlerde konu ve malzeme seçimi ile olduğu kadar görme biçimiyle de kendini gösteriyordu.
- Politika ile ilgilenmiyorlardı.
- Tavır ve zevklerinden ötürü burjuvalardan hoşlanmıyorlardı.
- Kübistler sanatta, durağan varolma durumları yerine, süreçleri açığa çıkarma imkanını yaratmışlardı. Kübizm, tümüyle etkileşimle ilgilenen bir sanattır: Değişik yönler arasındaki etkileşim; yapı ve hareket arasındaki etkileşim; katı cisimlerle onları çevreleyen uzam arasındaki etkileşim; bir resmin yüzeyine yapılan işaretlerle, değişken gerçeklik arasındaki etkileşim.
- Bir grup olarak Kübistler, Batı sanatındaki son iyimserlerdi.
- Marksist eleştirmenler için ise Kübizm, Ekspresyonizm, Dadaizm ve Sürrealizm modernci ve dekadandı.
Leave A Reply