
12.-15. yüzyıllarda Doğu Anadolu ve Güney Doğu Anadolu’da hakimiyet kuran Artuklu Devleti’nin ana sarayı Diyarbakır’daki saraydı. Sarayın ana gövdesi günümüzde bir höyüğün altındadır. 2018 yılında kazılara yeniden başlanmıştır.
Sarayın kapısı, Artuklu Devleti’nin Hasankeyf-Diyarbakır kolunda üç sultana hizmet eden Cezeri’nin eseri imiş. Bu kapıyı görmek için dönemin gezginleri yollarını değiştirirlermiş. Kapının sadece sanatsal tasarımı değil, metal döküm ve işleme teknikleri de dönemin teknolojik seviyesini gösterdiğinden hayranlık uyandırmış. Bilim tarihçileri bu kapının yapımında kullanılan döküm metotlarının Avrupa’da ancak 16. yüzyılda görülebildiğini, Cezeri’den önce bu metotlara rastlanmadığını söylüyorlarmış.
Orijinali 4,5 m yüksekliğinde ve her biri 1,5 m genişliğinde iki kanadı olan kapının replikası, aslından farklı olarak ahşap malzemeyle ve %75 ölçekle üretilmiş, deseni göstermek için bir kanat üzerinde yansıtma tekniği ile video haritalama (mapping) yapılmıştır.
Sarayda sultanların resmi evraklarını, haritaları saklamak, şahsi ya da devlete ait mücevherleri korumak üzere Cezeri tarafından tasarlanan şifreli sandık 2 trilyon ihtimal barındırıyormuş.
Fotoğraf: Füsun Kavrakoğlu
Leave A Reply