- On tane Çin cehennemi olduğu düşünülür. İlki, kararın verildiği mahkeme salonu, işkencelerin yapıldığı altıncı bölüm, günahkarların insan veya hayvan olarak yeniden doğdukları son kısım. Her cehennemin de kendi içerisinde, bazı kaynaklara göre 16, bazılarına göre 18 alt-cehennemi vardır. yeni günah çeşitleri ile bunların sayısı artmıştır. Her cehennemin, sıkı bürokratik kurallara göre düzenlenmiş, bir hakimi ve bir gardiyan kadrosu vardır. görevdeki devlet memurları zor davalarda yardıma çağrıldıkları için bu bilgiler onlardan edinilmiştir.
- Cennet, aynı zamanda gök’tür (tian ya da tien) ve erildir. Eşi, yeryüzü’dür. Gök, görünmez ve yaratıcıdır, yeryüzü görünür ve şekil vericidir. Gök ile yeryüzü, sonu gelmez bir cinsel birleşme halindeki evli bir çift olarak düşünülür. Ortasında yuvarlak bulunan dört köşe şekilde, yuvarlak gökyüzünü, dört köşeli şekil ise yeryüzünü temsil eder. Yardım, gökyüzünden istenir. Hakkedilen iyi ya da kötü şansı insanlara gökyüzünün yolladığına dair Çincede pek çok atasözü vardır. Hıristiyan misyonerler inançlarındaki Tanrıyı Gök Tanrı olarak Çinceye çevirmişlerdir. Mitoloji, gökte yaşayan tanrıları sınıflandırmıştır.
- Gök gürlemesi, domuz veya maymun başlı, boynuzlu, elleri ayakları pençeli, kırmızı saçlı, deriden büyük kanatları olan bir yaratık şeklinde betimlenir. Gök gürlemesi, ateşin sesi, gökyüzünün gülmesi veya gökyüzü tanrısının öfkesi olarak düşünülür.
- Güneş, eril ilke olan yang’ın simgesidir. Doğu ve bahar ile bağdaştırılır. İmparator’un simgesidir. Eskiden dokuz güneş olduğu ama sekizinin gök gürlemesi tanrısı tarafından yok edildiği; bir zamanlar iki güneş olduğu, bir tanesinin vurulup aya dönüştüğü; ilk başta on iki güneş olduğu, bunların onunun öldürüldüğü, kalan ikisinin bizim ay ve güneşimiz olduğu gibi mitler vardır. Hala var olan bir başka mit, yeryüzü karanlıkken horozun güneşin çıkmasını sağladığını anlatır. Japonların da benzer bir miti vardır. Güneşe tapma kırmızı ile ilişkilendirilmiştir.
- Ay dişil ilke yin ile bağlantılı olduğundan ay tanrısı dişidir. Batı da sonbahar da dişidir ve Çin inancına göre ayın en güzel göründüğü mevsim sonbahardır. Eski Çin takviminde her ay, yeni ayın doğuşu ile başlar, dolayısıyla dolunay ayın 15’ine rastlar. Sonbahar infazların yapıldığı mevsim olduğunda ay ile caniler arasında bağlantı kurulurken, güneş dürüst insanları simgeler. Güneş İmparator iken ay, İmparatoriçedir. Güneş koca, ay eşi olarak düşünüldüğünden, ay tutulması, eşin kocasına yeterince itaat etmemesinin nişanesi sayılmıştır.
- Bulutlar, hele renkli olanları şans ve mutluluk simgesidir. Bulutlar barışa alamettir. Batı ile bağlantılıdırlar. Yin ile yang’in bileşiminden doğarlar. Bulutlar, kadın ile erkeğin birleşmesini, yağmur ise birleşmenin doruk noktasını temsil eder. Yağmur, yin ile yang birleştiğinde yağar. Gökkuşağı, evlilik amblemidir. Ama zina simgesi de olabilir. Rüzgar ve yağmuru yönetebilmek bir ayrıcalıktır. Rüzgar, bir kuş olarak, Anka’nın bir biçimi olarak düşünülür. Rüzgar sözcüğü, söylenti anlamında da kullanılabilir. “Çiçeği öldüren rüzgar ve yağmur,” ile çok kısa sürmüş bir aşk hikayesi kastedilir.
- Yaşamlarında olağanüstü güçler geliştirmiş ya da ölümlerinden sonra tanrısallaştırılmış yüzlerce erkek ve kadına ölümsüzler denir. Bu Çinli azizler, şiir azizleri, kılıç azizleri, şarap azizleri gibi isimler alırlar. Sekiz Ölümsüz denen özel bir aziz topluluğu da vardır. Zaman içinde bu grubun üyelerinde değişiklikler olmuştur. Taocu bir topluluk olan Sekiz Ölümsüz kimi zaman daha Budist bir topluluk olan 18 Luo-han (Arhatlar) ile birleştirilir ya da karşılık gelir. Bu Arhatlar’ın 16’sı Hint, 2’si Çin kökenlidir. Sekiz Ölümsüz’ün ve 18 Luo-han’ın her birinin bir özelliği vardır.
Yararlanılan Kaynak
Çin Simgeleri Sözlüğü, Wolfram Eberhard, Kabalcı Yayınevi, 2000. Sayfa 74, 75, 76, 128, 132, 133, 45, 46, 71, 321, 322, 241, 202.
Leave A Reply