İlginç bulduğum yazıları kesip saklama adetim vardır.
Dün, 5 Şubat 2001 tarihinde Cumhuriyet’te yayınlanmış Erdal Atabek’in Kendinden Başkasını Sevebilmek adlı makalesi elime geçti.
Sigmund Freud’a ‘normal ruh sağlığının ölçütlerini’ sormuşlar, o da ‘çalışmak ve sevmek’ demiş.
Atabek bu iki edimi irdelemiş.
Çalışmak, diyor, insanın severek isteyerek, kendi gelişimine katkıda bulunan bir işte çalışması anlamını taşıdığı zaman normal ruh sağlığının ölçütü olabilir.
Zorunluluk altında, yaşayabilmek için yapılan; istekle, sevgiyle, kendini geliştirmeyle ilgisi bulunmayan bir çalışma ancak ruh sağlığını bozucu etki yapar, diyor.
Sevgi ile ilgili ise şunları söylemiş:
“Kendinden başkasını sevebilme yetisi normal ruh sağlığı ölçütü olabilir.
Sevgi, önce kendi dışındakini fark etmekle başlar.
Sonra, onu anlamakla gelişir.
Onu kabul etmekle biçimlenir.
Çoğu kez, sevdiğimizi sandığımız kişiyi olduğu gibi değil, olması gerektiği gibi görürüz ve gerçekte onu değil, yarattığımız kişi üzerinden kendimizi sevmeye çalışırız.
Fark etmek, anlamak, kabul etmekten sonra paylaşma duygusu gelişir.
Kendinden başkasını sevememek, en önemli ruhsal sorunlardan birisi, en büyük duygusal olgunluk eksikliğidir.
Kendinden başkasını sevememek, acımasız olmayı ve bencilliği beraberinde getirir. Artık o kişi, hayatı boyunca kimseye bir şey verme gereğini duymadan, herkesten her şeyi almayı kendi hakkı olarak görecektir.”
Erdal Atabek, herkesin diğerinin kanına susamış gibi davranmasını, insanın kendinden başkasını sevmeyi bilmemesine, öğrenmemesine bağlamış.
Leave A Reply