- Ölü Zaman Gezginleri (1993) adlı kitabında öyküler, gerçek hayattan kesitler (kendi çocukluğundan)+ düş gücü + masal unsurlarından oluşuyor.
- Öykü içine öykü yerleştirerek öykülerine üstkurmaca (metafiction) niteliği kazandırıyor.
- Dostoveyski’nin, Edgar Allan Poe’nun kahramanlarına öykülerinde yer vererek, Borges’in Okuma Notları’nı gündeme getirerek metinlerarasılığa yer açıyor.
- Gölgesizler’in 1995 yılında yayınlanması ile Hasan Ali Toptaş dış dünyaya da açılmış oldu. Gölgesizler’in 2006 yılında Almanya’da yayınlanması nedeniyle Toptaş, Avusturya, Almanya ve İsviçre’de 25 şehirde söyleşiler yaptı. Gölgesizler, 2008’de Finlandiya ve Güney Kore’de, 2009’da ise Fransa, İtalya, İspanya ve Hollanda’da, daha sonra da yazarın kitapları İngiltere ve ABD’de yayınlandı.
- Bin Hüzünlü Haz’da (1998) ana izleklerinden biri de roman sanatı. Bu, HAT’ın, romanın nasıl olmasını istediğinin romanı. Toptaş, belirsizliğin roman sanatının temel özelliklerinden biri olduğunu düşünüyor.
- Kristeva’nın ortaya attığı ve 1960’lı yılların sonlarından başlayarak kullanılmakta olan metinlerarasılık (intertextuality), kabaca iki veya daha fazla metin arasında bir alışveriş olarak tanımlanabilir. Bir yazar, başka bir yazarın metninden parçaları kendi metnine kaynaştırarak yeniden yazar. Eskilerin taklitçilik diye yerdikleri bu eğilim artık, her metnin bir alıntılar toplamı olduğu ileri sürülerek onaylanıyor. Özgünlük artık içerikte değil, biçimde aranmakta. Bu durumda hiçbir metnin eski metinlerden tümüyle bağımsız olamayacağı düşüncesi öne çıkıyor. “Her şey daha önce söylenmiştir.” Bin Hüzünlü Haz’ın anlatımında orman, metinlerarasılığın gerçekleştirildiği yerdir. Anlatı tarihini bir orman olarak değerlendiren Toptaş, Umberto Eco’nun Anlatı Ormanlarında Altı Gezinti adlı eserinden başka, Binbir Gece Masalları, Alaaddin’in Sihirli Lambası, Kırmızı Başlıklı Kız, Oduncunun Çocukları, Kırk Haramiler, Pamuk Prenses, Değişim, Şato, Dava, Bir Savaşın Betimlenmesi, Suç ve Ceza, Don Kişot, Yeni Hayat, Beyaz Kale’den de esintileri eserine taşır. Metinlerarasılığa ilaveten romandaki belirsizlik ve süreksizlik de Postmodernizmle uyumludur.
- Bin Hüzünlü Haz’da sevgililerin kalpleri ellerindedir, umutsuzluk ruha yapışır, sessizlik kalemin ucunda ezilir, simitçilerin sesi susam kokar, sevinçler rengarenktir…..
Alaaddin’in Sihirli Lambası, Anlatı Ormanlarında Altı Gezinti, Beyaz Kale, Bin Hüzünlü Haz, Binbir Gece Masalları, Bir Savaşın Betimlenmesi, Borges, Borges’in Okuma Notları, Contemporary İstanbul, Dava, Değişim, Don Kişot, Dostoveyski, Edebiyat, Edgar Allan Poe, Gölgesizler, Hasan Ali Toptaş, İçinden Masal Geçen Resim, intertextuality, Kitap, Kırk Haramiler, Kırmızı Başlıklı Kız, Kristeva, metafiction, metinlerarasılık, Oduncunun Çocukları, Okuma Notları, Ölü Zaman Gezginleri, Onur Gülfidan, Pamuk Prenses, Postmodernizm, şato, Suç ve Ceza, Umberto Eco, üstkurmaca, yazar, Yeni Hayat
3 Comments
Merhaba. Beyninize ellerine sağlık. Beğenerek takip ediyorum blog’unuzu. Sadece ufak bir önerim olacak, “Postmodernizmle uyuşur” yerine “Postmodernizmle uyumludur” demek daha mı doğrudur?
Umut Bey, çok haklısınız.
İlginize çok teşekkür ederim.
Yazıda da güncellendi.
Sevgiler
Füsun
“ellerinize” yazmak istedim…