Egzotizme mesafeli duran Balzac 1834’te, Mutlak Peşinde adlı eserinde Çin’in tuhaf buluşlarına karşı çıkarken, Japon sanatının harikalarından söz eder.
19. yüzyılın ikinci yarısında Avrupa sanatına esin veren Japonya’dır. Japonizm, Fransa’da doğmuştur. İzlenimcilik akımının biçimlenişinde Japonya ve Batı arasındaki ticari anlaşma sonrası ortaya çıkan Japonizm’in rolü vardır. İmparator Meiji 1868 restorasyonunu yaptıktan ve samuray sınıfını ortadan kaldırdıktan sonra birçok sanatçı mesenini kaybetti ve yeni pazarlar aramak zorunda kaldı. Meiji dönemine (1868-1912) kadar Batı, Japon sanatını çok az tanıyordu, sadece ihracat için yapılan porselenleri ve lake işlerini görmüşlerdi. Japonya dışa açılınca Japon sanatı Batı’da iştahla karşılandı.
Avrupalı sanatçılar, maddeleri ham halde bırakma; pürüzlü dokuları, çarpık ya da asimetrik biçimleri ve yalınlaştırmaları Japonya’dan almışlardı.
19. yüzyılda Avrupa’daki eğilim, renklerin bilimini ve sanatını Doğululara atfetmekti. Saf haldeki tonun üzerine ton vurarak, mavi üzerine mavi, sarı üzerine sarı vurarak rengi titreştiren Asyalı seramikçilerden ve halıcılardan ders alınıyordu.
Bakmak Dinlemek Okumak, Claude Lévi-Strauss, YKY, 2020. Sayfa 29, 34.

Arzunun Kökeni, Mari İto, 2013.
Contemporary İstanbul 2013’de sergilenen bu çağdaş Japon sanatçının eseri, washi adı verilen Japon el yapımı kağıt üzerine mürekkep, zamk ve doğal boyalar kullanılarak yapılmış.
Fotoğraf: Füsun Kavrakoğlu
Resimlerin kenarına yazılan sözcükler, anlamları ve yazılışlarıyla konu kadar önem taşırlar. Çoğunlukla şiir biçimindeki bu kısa metinleri ıskalamak, yapıtı eksik algılamayı getirir. Kaligrafi ile sıkı sıkıya bağlı tüm Uzakdoğu resminde betimlenen her şey felsefi anlama hizmet eder.
Jomon uygarlığının, insanlık tarihindeki en eski seramiği yarattığı ve bu seramiğin dünyanın hiçbir yerinde bir benzerine rastlanmamış özgünlükte olduğu düşünülür. Jomon çömlekçiliği, Japonya’nın prehistorik çağında gerçekleştirilmiştir ve çok çeşitli biçimlerde (dantel gibi tırtıklar, kıvrımlar, çıkıntılar, sarmallar, bitkisel dallarla) süslenmiştir.
Japonya’da MÖ 300 ila MS 300 yılları arasında tarihlenen Orta Yayoi Çanak Çömlek Kültürü dönemine ait ele geçen az sayıdaki eserde de Jomon çömlekçiliğinin izleri, (kalın ve birbirinden farklı sertlikte, düzensiz biçimde örülmüş bambu şeritlerden yapılan sepetçilik işlerinde) görülür.
Ayın Öteki Yüzü, Claude Lévi-Strauss, Everest Yayınları, 2018. Sayfa 25, 26, 77, 117, 124.
Leave A Reply