- Likya mezarlarına ilişkin ilk araştırmalar 18. yüzyılın sonunda kimi gezgin ve araştırmacıların bölgeye yaptıkları gezilerle başlamıştır. İlk kez iki Fransız araştırmacı gelmiş, Telmessos’ta (Fethiye) bulunan üç lahde yayınlarında yer vermişler; daha sonra bir Alman ressam ile Babıali’deki İngiliz elçisi bölgede bir gezi yapmış; İngiliz bir kaptan olan Beaufort, iki yıl üst üste gelerek lahitler hakkında kayıt tutmuş; Fransız gezgin Texier’den sonra 1838 yılında İngiliz gezgin ve araştırmacı Charles Fellows ilk kez Likya’ya gelmiş, mezar anıtlarının çizimini yapmış, 1840 yılında tekrar gelerek bazı eserleri ülkesine taşımıştır. 1841 yılında gelen ve günlük tutan Polonyalı A. Schönborn tüm bölgeyi gezer ve Trysa’daki heroon’u (anıt mezar) bulur. Likya mezar yapılarını çeşitli nedenlerle görmek isteyenler arasında akademisyenler, rahipler, subaylar, arkeologlar, konservatörler olmuş, bu kişiler gezileriyle ilgili olarak gerek günce, gerekse bilimsel çalışmalar yayınlamışlardır. 1881 yılından başlayarak Avusturyalılar geniş kapsamlı araştırmalara başlamışlardır. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Likya bölgesine ilgi daha da artmıştır.

Dar sokakların ortasında, trafiğin arasında, denizin içinde lahitlere; sarp kayalıkların yüzünde anıtsallıkta birbiriyle yarışan kaya mezarlarına rastlamak Likya’da olağandır. Bu, bölgenin en Likyalı yanıdır.
Fotoğraf: Füsun Kavrakoğlu, Fethiye.
- Çoğunluğu bölgeye özgü, halkın körüstan dediği, semerdam biçimli kapakları ile dağınık bir şekilde bulunan lahitlerin bölgedeki sayısı 2000 civarındadır. Lahit, yani sarkofaj, eski Yunanca et yiyici demektir. ( Antik çağda cesetlerin çürümesini çabuklaştırmak için lahitlerin içine dolgu maddesi olarak Assos’ta bulunan bir kireçtaşı türü konduğu kaynaklarda yer alır.)
- Lahit mezarlar, basamaklı bir kaide, mezar odası yani hyposorion, tabut ve kapak olmak üzere dört bölümden oluşur. İkinci bir mezar odası genellikle, mezar sahibinin köleleri ya da bakmakla yükümlü olduğu kişilere ayrılmıştır. Tabut kısmının bir ucunda kapı vardır. Kapak, evin çatısını simgeler. Likya lahitlerinin ayırıcı özelliği, ters dönmüş kayığı andıran kapakları olmasıdır. Bu kapaklar semerdam kapak tabir edilir. Gotik kemerli sarkofaj da denen bu mezar tipinin kapaklarında dışa doğru uzayan ve kapağı kaldırmakta kullanılan aslan, insan başı gibi kabartmalar bulunur. Bu semerdam çatılı/beşik çatılı lahitler, MÖ 500 – MS 300 yılları arasına tarihlendirilir.
- Lahitlerin yapıldığı ana malzeme kolay işlenebilen yöresel kireç taşıdır. Bazıları limonit içeren sarımsı-kırmızımsı bir kireçtaşından yapılmıştır. En erken döneme ait olanlardan bazıları mermerdir ve ölen kişinin hayatını gösteren kabartmalarla süslenmiştir. Daha sonraki döneme, Roma dönemine ait olanlar ise, genelde daha yalındır. Yükselen kirişler yerine kapağa doğru kaldırılmış köşelere sahiptir. Bazılarının üzerlerine ithaf yazısı ve şehrin sembolü işlenmiştir. En güzel örneklerinden biri Ksanthos’tan British Museum’a kaçırılan Payava Lahdi’dir. (Payava Lahdi, Klasik Dönem Likya Sanatı bölümünde anlatılacaktır.) Diğer kentlerde de mermerden yapılmış lahitlerin bulunduğunu gezgin ve araştırmacıların yazdıklarından öğreniyoruz ama bunlar günümüze ulaşmamıştır.
- Lahit tasnifleri arazideki yükseliş şekillerine göre, bezemeli ya da bezemesiz oluşlarına göre de yapılır.
*Lahit teknesi altında tek bir taş bloğu ya da birkaç blok taştan oluşan ikinci bir mezar odası bulunanlar,
*Lahit teknesi altında yüksek bir mezar odası olan anıtsal görünümlü lahitler (Payava),
*Altlarında öteki mezar tiplerinden birisi olan düz çatılı bir mezar ev bulunan, yüksek, iki katlı görünüm arz eden ev lahitler,
*Alçak görünümlü, tekne kısmı ana kayadan oyularak yapılmış lahitler,
*Çok alçak görünümlü, tekne kısmı ana kayadan oyulmuş, yalnız kapağın göründüğü tipler.
- Kabartmalı lahitlerin büyük çoğunluğunun MÖ 4. yüzyıla tarihlendiği ve başkent Ksanthos’tan olduğu görülmektedir.
*Teknelerinde ve kapaklarında bezeme olmayanlar,
*Kaide, tekne ve kapaklarında bezeme olanlar,
*Yalnız teknelerinde kabartma olanlar,
*Yalnız kapaklarında kabartma olan lahitler mevcuttur.
Comment
Yazinin basligi olan muhtemelen Likce; Turkcede herhangi bir anlam ifade etmemesi o yuzden.