
Fotoğraf: Füsun Kavrakoğlu, Moğolistan, 2019.
Taştan Hayvan Figürleri
Koyun, aslan ve diğer hayvanların taş figürlerine Türkler’in büyük anıtlarında rastlanır.
Göçebelerin gündelik yaşamı içinde koyunun önemli bir yeri vardı ve kurban olarak da çoğu zaman koyun seçilirdi.
Aslan ise Batı Asya kültürlerinin sanatında cesareti, yüceliği ve gücü temsil ederdi. Aslan, Doğu Asya kültürlerine de bu kavramlarla özdeşleşerek girmiştir.
Eski Türklerin Mezarları
Gelenek, ölen kişinin bedeninin atı ve kişisel eşyalarıyla birlikte yakılması, aradan belli bir süre geçtikten sonra da külünün gömülmesi şeklindeydi.
Ancak 7. yüzyıldan itibaren bu gelenek değişti: Ölüler doğrudan gömülmeye başlandı. Tek istisnaya Tuva’da rastlanmıştır. Orada ölülerin yalnızca küllerini barındıran mezarlar bulunmuştur.
Üzerleri yassı bir taşla örtülen mezarlarda 1-3 tane at iskeleti de bulunur. İnsan bedenleri at gövdelerinden taş ya da ahşap bir bölmeyle ayrılmıştır. Başlar da ters yönleri gösterir. Ölen kişinin yanına yayı, sadağının içinde okları, kemer, kama ve biley taşı, zırh ve eyer, çeşitli kaplar, küpeler, ahşap taraklar, gem ve üzengileriyle koşum takımları konurdu. Atların da bazıları, eksiksiz koşum takımlarıyla gömülürdü.
Eski Türklerin Anıtları
Anıt, doğusuna bir taş heykelin dikildiği dikdörtgen bir mimari alanı kapsar. Taş heykelden güneşin doğduğu yöne doğru bir dizi balbal taşı uzanır. Doğu taraftaki heykel, balbal taşlarıyla aynı hizadadır. Alan taş bir çitle çevrilidir. Ölülerin bu alana gömüldüğüne dair bir iz bulunmamıştır. Kazılar sırasında koyun ve at kemiklerine, ağaç köklerine, kömür ve kül izlerine ve gündelik kullanım eşyalarına rastlanmıştır. Buraların ölülerin anıldığı ve adak törenlerinin yapıldığı yerler olduğu düşünülüyor.
Yararlanılan Kaynaklar
Eski Türk Anıtları ve Taş Heykelleri, Dovdoi Bayar, Cengiz Han ve Mirasçıları Büyük Moğol İmparatorluğu, Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi, 2006, sayfa 92- 99 .
Leave A Reply