- 1970’lerde ABD’liler ya kilisenin yolunu tuttular ya da New Age hareketine katıldılar. 1988 yılında yapılan Gallup araştırmasında, özellikle üniversite eğitimi görmüş kişilerin tinsel yaklaşım noksanlığını eleştirdiği görüldü. Aynı araştırma, iman ve inancın arttığını gösterdi: 1978’deki %78’lik orana karşılık, 1987’de İsa’nın kutsallığına inanan ABD’lilerin oranı %84 oldu.
- Merkez daralırken (Katolik, Protestan ve Yahudilerin ana grupları), gerek muhafazakar, gerekse alternatif nitelikli yüzlerce küçük, merkezden ayrılmış, Amerikan yapımı kiliseler türedi. Amerikan Dinleri Ansiklopedisi’nin 1987 basımında 206 yeni grup sıralanmıştı. En büyük kazanımların Doğulu 28 din grubuna, 19 Shavout, 11 Adventist, 11 Mormon, 11 de New Age grubuna ait olduğu belirtilmişti. 1987 ile 1988 arasında ise yeni oluşan grupların sayısı 400’e çıkmıştı. Milyonlarca Amerikalı, yoga, meditasyon ya da Doğu dinlerinden gelen öğretilerle ilgileniyordu.
- Kiliselerin Pazar okuluna baş vuran öğrencilerin sayısı arttı. 1988 yılına gelindiğinde Amerikalı anne babaların %69’unun çocuklarına dinsel eğitim aldırdığı görüldü.
- Leo Strauss’a (1899-1973) göre din, rejimin bir parçasıdır.
- İleri teknoloji de dinin yükselişine hizmet etti: dini yayınların kablo aracılığıyla evlere ulaşması ve dinsel içerikli film ve toplumsal sorunlara ilişkin programlar yayınlayan kablo ağları yaygınlaştı. 1976-1980’de Protestan köktendinciliğine TV yayınları çok ivme kazandırdı. Buna Televanjelizm adı verildi.
- Bu arada Amerikan Yeni Dinci Sağı oluştu: Tanrı’nın kutsadığı biricik halk beyaz ve Protestan’dır. Kapitalist ekonomi canlanmalı; dinsel/ahlaki düzen kurulmalı; Vietnam’ın kaybı Amerikan emperyalizminin zayıflamasıdır bu yüzden ABD askeri gücünü herkese göstermelidir; kadın geleneksel rolüne dönmeli, eşitlik iddiasından vazgeçmelidir; erkeğin aynı iş için daha yüksek ücret alması normal karşılanmalı; kürtaj yasaklanmalı, eşcinsellik hoş görülmemelidir……Bu grup, 1920’lerdeki göç dalgalarını geleneklerin ve ABD’nin değerlerinin elden gidişi olarak değerlendirdiler.
- 1979 yılında Jerry Falwell, Moral Majority’yi (Ahlaki Çoğunluk Hareketi) başlattı. Eski köktendincilik Bolşevizm’e ve Darwinizm’e karşı idi. Moral Majority grubu ise yoksullara her türlü yardıma, devlet yardımına karşı çıktı. Bunlar politik sağ ile sıkı ittifak yapan militarize bir teoloji öneriyorlar. Falwell’e göre İsa kuzu değil koç idi. Yahudi ve Katoliklere de karşı olan Falwell şöyle diyor : “Kendimizi başkalarından ayırmak sert, acımasız tartışmalar gerektirir. Şeytan, insanları kayıtsızlık içinde tutabilmek için sevgi propagandası yapar.”
- 40 yıl önce, kutsal kitapları olağanüstü anlatılardan temizlemeye çalışan Yahudiler, o bölümleri kitaplarına yeniden kattılar.
- Kutsal dinlenme günlerinde düzenlenen New Age tarzı ayinler ile sinagog dışında ayinler düzenleyen “duvarsız” sinagog, genel etkinin belirtileri arasında sayılabilir.
- Mormonlar, 1987 yılında 274.000 yeni yandaş kazanarak 158 yıllık tarihlerinin en başarılı yılını yaşadılar.
- Japonya’da Şinto festivallerine katılım müthiş arttı. Ünlü bir Şinto rahibinin Japonya, ABD ve Brezilya’da, %80’i Japon vatandaşı olmayan 5 milyon izleyicisi oluştu.
- Karizmatik Katolikler hareketi, 30 yıl içinde dünya çapında bir nitelik kazandı. Hareketin, içlerinde pasif Katolikler de olan, 300 milyon kişiyi aktif hale getirdiği düşünülüyor.
- Avrupa’da gençlik merkezleri işleten İsa’nın Gençleri, 1988 yılında düzenledikleri konferans için 12 bin kişiyi toplamayı başardı.
- 1987 yılında SSCB’de Hıristiyanlığın kabul edişinin bininci yılı kutlaması, Glasnost döneminde devletin dine karşı takındığı tutumun özgürlükçü bir nitelik kazanmakta olduğunu gösteriyordu. 1988’de Rus Ortodoks Kilisesi, 100.000 adet İncil bastırdı.
ABD, ABD’liler, Ahlaki Çoğunluk Hareketi, Amerikan Yeni Dinci Sağı, Avrupa, Brezilya, Çağdaş Sanat, Çağdaş Sanata Varış, Gallup, Glasnost dönemi, Hıristiyanlık, İsa’nın Gençleri, Japonya, Jerry Falwell, Karizmatik Katolikler, Leo Strauss, militarize bir teoloji, Moral Majority, Mormonlar, New Age, Postmodernizm ve Din, Protestan köktendinciliği, Rus Ortodoks Kilisesi, sanat, Şinto, SSCB, Televanjelizm, Yahudiler
Leave A Reply