Sahilde sekiz şeritli Marine Drive‘ın üzerindeki apartmanlar şehrin pahalı konutları. Marine Drive, Malabar Tepesi’ne kadar devam ediyor. Chowpatty Plajı daima kalabalık oluyor ama yüzmeye elverişli değil, deniz kirli. Koyda küçük bir adacığın üzerinde Hacı Ali’nin türbesi ve küçük bir cami var. Kıyı ile olan ince bağlantı deniz yükseldiğinde su altında kalıyor. Bu yolun üzeri, deniz geçit verdiğinde, dua etmeye gelenlerle dolu oluyor. Hacı Ali bir Afgan mistik. İnanışa göre kendi arzusu üzerine cesedi Pakistan’dan denize bırakılmış ve kıyıya vurduğu yerde türbesi yapılmış. 2014 yılında Şii İsmaili grubu liderlerinden birinin cenaze töreninde çıkan izdihamda pek çok kişi ezilmiş.
Dünyada mülkün en pahalı olduğu yerlerden biri olan Malabar Tepesi‘nde manzara çok güzel. Değerleri çok yüksek, çok katlı binalarda politikacılar, milyonerler, film yıldızları ve gangsterler yaşıyor. Malabar Tepesi’nin en yüksek noktasında Parsilerin Sessizlik Kuleleri var. Parsiler kutsal saydıkları toprağın, suyun, havanın ve özellikle de ateşin kirlenmemesi için ölülerini Sessizlik Kulesi adı verilen yerlerde akbabalara bırakıyorlar. Mumbai’deki Sessizlik Kulesi ile şehrin ana su deposu yanyana. Şehir suyunun zaman zaman kirlenmesi üzerine çok yaratıcı bir çözüm üretilmiş: Su deposunun üzeri örtülerek Asma Bahçeler oluşturulmuş. Asma Bahçeler’in karşısında ise bir başka park, Kamala Nehru Çocuk Parkı var.
Kentin en ilginç, en renkli yerlerinden biri açık hava çamaşırhaneleri. Her sabah buraya getirilen çamaşırlar açık tanklarda yıkanıyor, durulanıyor, ertesi gün ütülenmiş ve paketlenmiş olarak evlere teslim ediliyor. Bu aksamayan operasyonun sırrı ise çamaşırların üzerindeki işaretler. Taze, ev yapımı ve ekonomik yemek yemek isteyenlere ait 125.000 sefertası da aynı şekilde hergün sahibine ulaştırılıyor. Sefertaslanın üzerindeki işaretler de doğru yere teslim edilmelerini sağlıyor. Trafiğin çok yoğun olduğu bu şehirde böyle bir servisin verilebiliyor olması hayret verici. Belirli merkezlerde toplanan sefertasları, gidecekleri yerlere göre tasnif edilip trenlerle şehre ulaştırılıyor. En az bir düzine motosiklet değiştirdikten sonra evlerden alınan sefertasları ofislere dağıtılıyor ve tekrar ofislerden toplanıp, çalışanlar evlerine dönmeden sefertasları evlere dönmüş oluyor!
Hindistan Kapısı’nın hemen arkasında yer alan Taj Mahal Palace otelinin hikayesi oldukça ilginç. Otelin sahibi Parsi sanayici, ülkenin en zenginlerinden olan Tata. Zamanının en iyi oteli Watson’s’a sadece beyazlara açık olduğu savı ile alınmayıp kapıdan çevrilince, intikam olarak bu oteli yaptırdığı anlatılıyor. Watson’s artık yok ama Taj, sonradan ilave edilen yeni bölümü ile diplomatlara, şeyhlere ve Mumbai sosyetesine hizmet vermeye devam ediyor.
Bizim 2002 yılında konakladığımız otel, 2011’de yaşanan terörde zarar gördü.
Taj Otel’e yakın, İngilizler döneminden kalma Bombay Yat Klubü hala üyelerine ve onların misafirlerine açık. Yat klüpte bir odanın bir aylık kirasının 50,000 dolar olduğu söyleniyor.
Kentte yerlerde görülen kırmızı izler ise “pan” izleri. Palmiye ailesinden bir ağacın yaprakları içine kireç kaymağı ile çeşitli baharatlar konuyor, bohça gibi yapılıyor, çiğneniyor, zaman zaman tükürülüyor. Yerlerde görülen kırmızı izler bunlar.
Mumbai, dünyada en çok sayıda filmin çekildiği kent. Hindistan’da ilk sinematografik film 1896’da Bombay’da, Lumière Kardeşler’in ilk sinematografik gösteriminden yedi ay sonra yapılmış. Bombay kısa zamanda Hint film sanayinin merkezi haline gelmiş. Temalarını Hint klasiklerinden ve halk hikayelerinden alan Hint sinema sanayi hep ulusal nitelikli olmuş ama bu filmler gönderildikleri ülkelerde romantik konuları ve müzikleriyle ilgi uyandırmışlar ve önemli ihraç malları olmuşlar. Bombay film sanayine halk arasında “Bollywood” deniyor. Hindistan’da sinema gişe rekorlarının kırıldığı bir sanat dalı. Film sanayi eski olmasına rağmen öpüşme sahnelerinin çekimi henüz yeni. Halkın tanıdığı sinema sanatçıları milletvekili seçilmede pek zorlanmıyorlar. Hint film afişleri, dramatik biçimleriyle kent sokaklarını süslüyor.
Oval Maidan adı verilen yeşil alanda kriket maçları yapılıyor.
Hindistan’ın Mumbai kentinde bir ekip, sokakta işerken yakaladığı kişilere tankerden tazyikli su fışkırtıyor.
Gitmekten çok hoşlandığım Hindistan’da daima ilginç şeyler oluyor.
Leave A Reply