- Hayvanlardan sökülen fildişiyle çok çeşitli lüks eşya üretimi yapılıyordu. Bu karlı ticaret için gitgide daha fazla fil öldürülmeye başlanınca, fildişi de daha az bulunur, dolayısıyla daha pahalı olmaya başladı.
- Örneğin bilardo toplarının en üst kalitede fildişinden yapılması gerekiyordu. Dişin tam ortasından kesilmesi lazımdı ve ideal yoğunluk elli fildişinden yalnızca birinde bulunabiliyordu.
- 19. yüzyılın son 20-30 yılında fildişinin yerini tutacak yapay bir malzeme arayışı başladı.
- İlk yapay bilardo topları, odun hamuru, kemik tozu ve pamuk elyafının reçine ile doyurulması ya da reçine ile kaplanması ile yapıldı. Reçinenin temel maddesi selülozun nitratlanmış haliydi.
- Daha sonra selüloz tabanlı bir polimer olan selüloit kullanılmaya başladı. Selüloit, ilk eritilip yeniden kalıplanabilen bir malzemeydi, ilk termoplastik idi. Selüloz kısmen doğal bir malzeme.
- 21 yaşında doktorasını alan, akademik yaşam yerine, kendi kimyasal buluşlarını geliştirip, imal etme şansının daha fazla olduğunu düşündüğü ABD’ye göç etmiş Belçika doğumlu kimyacı, plastik dediğimiz malzemenin gerçekten sentetik ilk türünü geliştirerek Plastik Çağı’nı başlattı.
- İlk adımlarından biri, geliştirdiği gümüş klorür kaplamalı yeni fotoğraf kartı için Eastman Kodak’tan aldığı yüklü para ile modern bir laboratuvar kurmak oldu.
- Sonra, 20. yüzyılın başında hızla genişlemeye başlayan elektrik endüstrisinde artan kullanımıyla yapay gomalağa talebin de kaçınılmaz olarak artacağını fark edip çalışmaya başladı.
- Güvenli, enfeksiyon riski olmadan ameliyatları mümkün kılan bir molekül olan fenol ile; odun alkolünden (metanol) elde edilen ve ölü tahnitinde kullanılan formaldehit adlı kimyasal maddeyi karıştırarak 1907 yılında dünyanın ilk sentetik plastiği olan bakaliti beş yıl uğraştıktan sonra icat etti. Mucit, ürettiği maddeyi adlandırırken kendi ismini kullanmıştı: Leo Baekeland (1863-1944).
- Esnekliği fildişininkine çok yakın olan bakalitin geliştirilmesi ile elektrik enerjisinin yaygın kullanımı da sağlanmış oldu; 1912 yılına gelindiğinde, asıl hedef bu olmasa bile, tüm bilardo topları artık bakalitten yapılmaktaydı.
- 1913 yılında İsveçli bir mühendis erken dönem plastiklerinden biri olan selofanı icat etti.
- 1920’lerde plastik çılgınlığı yaşandı.
- Plastiğin geliştirilmiş bir formu olan naylon 1939 yılında üretildi.
- İkinci Dünya Savaşı sonrasında halkın kullanımı için üretilen plastik kaplar yaygın hale geldi.
- 1960’larda plastik, materyalizm ve Amerikan kültürünün yüzeyselliğini çağrıştıran bir kelime olarak algılanmaya başladı.
- Hemen her şey geri dönüşebilirken plastiğin geri dönüşme süresi çok uzun.
- 2005 yılında bir albatrosun karnında bulunan plastiğin üzerindeki seri numarası İkinci Dünya Savaşı sırasında düşen bir uçağa aitti.
- Ayrıca plastik maddeler yüksek ısıya maruz kaldığında, bu güneş ışığı da olabilir, içindeki kimyasallar çözülüyor.
- Plastiğin içindeki BPA isimli maddenin çok çok küçük bir miktarı bile hormonları bozuyor; şeker hastalığı, üreme ve nörolojik problemler ortaya çıkabiliyor.
- Naylon poşetler, sadece toprağa değil, içine koyduğumuz sebze ve meyveler aracılığıyla insan sağlığına zarar veriyor. Çözümü çok kolay, yanımızda bir bez çanta taşımak.
- Pet şişedeki su yerine cam şişedeki suyu tercih etmek mümkün.
- Sıcak içecekleri de plastik bardaktan içmemek, plastik karıştırıcı ile karıştırmamak gerekiyor.
- Mutfaktaki plastik saklama kaplarını cam ve çelik kaplarla değiştirmek iyi olur.
- Mikro dalga fırınlara plastik kap içinde gıda koymak ise kesinlikle yapılmaması gereken bir şey.
- Plastik kullanılacaksa, içinde BPA maddesi olup olmadığını kontrol edin diyorlar ama bu nasıl yapılır bilmiyorum.
- Yeni Yıl’da daha çevreci olmak dileğiyle….
Yararlanılan Kaynaklar
- Napolyon’un Düğmeleri, Penny Le Couteur ve Jay Burreson, Metis Bilim, 2012.
- Entelektüelin Kitabı Modern Kültür, Maya Kitap, 2014.
bilardo, Eastman Kodak, Entelektüelin Kitabı Modern Kültür, fildişi, formaldehit, Leo Baekeland, Maya Kitap, Metis Bilim, Napolyon’un Düğmeleri, naylon, Penny Le Couteur ve Jay Burreson, plastik, Plastik Çağı, sentetik plastik, termoplastik, yapay gomalağa
Leave A Reply