
Antalya Müzesi’nde sergilenmekte olan Arkaik Döneme ait eserlerden bir seçki.
Fotoğraflar: Füsun Kavrakoğlu, 2024.
Resimler günümüze ulaşmadığı için Yunan vazoları, Yunan görsel sanatı konusunda bilgi veren kaynaklardır. Bu çömlekler, Yunanlıların ihraç ettikleri mallar arasında önemli bir yer tutardı. Galya, Almanya, İran gibi ülkelerde Yunan kapları bulunmuştur. Yunan çömlekleri, dış pazarlardaki değerini yapım ve süslemelerdeki ince tekniğe borçluydu. Helen kavimleri, Girit ve Miken geleneğini devam ettirmek yerine, kendilerine özgü bir çömlek üslubu yaratmışlardı (1). Kaplar, toprağın kendi rengi boz-kırmızı üzerine siyah figürlerle süslendiği için ‘siyah figür tekniği’ deyimi kullanılırdı. Figürlerin işlenişinde derinlik olmazdı. Arkaik Dönem (MÖ 700-500) tasvir şekilleri olan yüz profilden gösterilirken gözün cepheden resmedilmesi, bu devirde kullanılıyordu. Attika çömleklerinin zemini bazen açık renk olup kırmızı yerine altın yaldızla boyanırdı (2).
MÖ 680’li yıllarda başlayan Arkaik Dönemde, eserlerini imzalayan seramik sanatçıları ile yaratıcı kimlik ortaya çıkar. Bu dönemde geometrik unsurlar azalır; figür düzeni henüz arka arkaya yapılmaktadır, figür tercihi hayvanlardan yana yapılmıştır. Bu dönemde Anadolu çömlek atölyeleri, kıta Yunanistan ve Rodos gibi adaların ürettikleri yeni üslupların benzerlerini ve taklitlerini ürettiler. İzmir-Urla yakınındaki Klazomenai kentindeki atölyeler, Attika’daki (Yunanistan) çömlek atölyelerinde üretilen “siyah figür” tekniğindeki çanak-çömlekleri yeniden üreterek Anadolu’nun en başarılı atölyeleri oldular (3).
Arkaik Dönem bazı kaynaklarda Yüksek Arkaik (MÖ 560-550) ve Geç Arkaik (MÖ 550-540) olarak detaylandırılır (4).

Lydion, Lidya’ya özgü, bölgenin ünlü krem ve parfümlerini dünyaya yaymak için yapılmış, yüksekçe konik bir ayağa sahip, kulpsuz, bir vazo görünümündeki kaptır.
Fotoğraf: Füsun Kavrakoğlu, Antalya Müzesi, 2024.
Siyah Figür, Antik Yunan kapları üzerine uygulanan boyama tekniklerindendir. MÖ 6. yüzyılın egemen tekniği olmuş, MÖ 5. yüzyılın ortalarına kadar sürmüştür. Resimlerin konusu tanrıların ve kahramanların öyküleridir. Tanrıça Athena adına düzenlenen ve olimpiyat oyunlarında başarılı olan sporculara verilen ve içinde tanrıçaya adanmış zeytinyağının bulunduğu Panathenaia Amforaları MÖ 566 yılından başlayarak MÖ 2. yüzyıla kadar siyah figür tekniğiyle yapılmıştır. Anadolu, çanak-çömlek üretiminde Arkaik Dönem sonrası seramik yapımı, önceki evrelerde olduğu gibi, dinamik bir gelişim sergilemez (5).
Siyah figür tekniğinde çalışan ressam fırça ve ince, sivri uçlu, metal bir kazıyıcı kullanır. Ressam fırça ile kabın yapıldığı hamurun su ile inceltilmiş halini, belirli bir yöntem ve ısıda pişirildikten sonra parlak siyaha dönüşen karışımıyla (firnis – sulandırılmış kilden oluşan genelde siyah ya da kırmızı renkteki astar ya da boya (6)) motifleri bir gölge şeklinde boyar. Ardından ek renkleri, beyaz ve kırmızıyı ekler. Gölgenin ya da siluetin gerekli gördüğü yerlerine kazıyıcı ile çizgiler çekerek detaylandırma yapar. Bir kez daha boyaları uygular. Kap, yumuşak bir bezle parlatılır (7).

Siyah figürlü üslupta resim, bazı renklerin de şöyle bir yer aldığı kırmızı zemin üzerine yapılırdı. Bu örnek, resmi yapan çömlekçinin adı ile anılıyor, Eksekias Kabı (8).
Fotoğraf: https://www.facebook.com/EskiYunan/photos/a.299348197623617/415718712653231/?type=3&locale=ms_MY
Yararlanılan Kaynaklar
(1) Eski Yunan Sanatını Tanıyalım, Flavio Conti, İnkilap ve Aka Basımevi, 1982. Sayfa 56, 58.
(2) A.g.e., sayfa 59.
(3) Antalya Müzesi bilgilendirme levhası.
(4) The Countless Aspects of Beauty in Ancient Art, Maria Lagogianni-Georgakarakos, National Archaeological Museum, 2018.
(5) Antalya Müzesi bilgilendirme levhası.
(6) https://acikders.ankara.edu.tr ›seramik üretimi
(7) Vazo Resimlerinin Işığında Eski Yunan Çömlekçiliği, Kaan İren, Eskiçağ Bilimleri Enstitüsü Yayınları, 2003. Sayfa 29.
(8) Eski Yunan Sanatını Tanıyalım, sayfa 57.
Leave A Reply