Sevinç

tr-tr.facebook.com

Budizm, eğlenceye karşıdır ama Nirvana hali Buda’nın birçok sözlerine ve ölümünden sonraki imgelerine bakılacak olursa, en yüksek sevinç halidir.

Eski Ahit sevinci, en olumlu ruhsal durum olarak açıklar. Sebt günü, sevinç günüdür. Mesih çağında tüm dünyaya sevinç egemen olacaktır. Peygamberlerin sözleri içinde sevinç, her zaman geniş biçimde yer almıştır. Kudüs şehri, Tanrı tarafından “büyük sevinç şehri” olarak tanımlanır. Hatta sevinç, Talmud yasalarına göre öylesine temel bir özelliktir ki, yakını ölen kişi, yasını bir hafta sonra gelen Sebt gününün sevinci ile terk etmek zorunda bırakılmıştır.

Hıristiyanlık’ta İnciller’e “sevinçli haber” denmesi, bu dinde sevince verilen önemi daha ilk anda ortaya koyar. İsa peygamber Havarilerine yaptığı son konuşmada sevinç konusuna en üst anlamı vererek, “sevincim sizde olsun, sizin sevinciniz tamam olsun…” der.

Meister Eckhart, canlılığın sevinç yaratacağına, sevincin ve gülümseyişin yaratıcı güçleri olduğuna inanır.

Spinoza’nın antropolojik-ahlaki sistemi içinde sevinç ağırlıklı bir yer tutar. Spinoza’ya göre, insan gerileyip yok olmamak için olabildiğince özgür, akılcı ve aktif bir insan olmaya çabalamak zorundadır. İnsanın, kendi doğasının ona sunduğu tüm olanakların en yükseğine dek çıkması gereklidir. Sevinç, insanın kendini gerçekleştirme süreci içinde, hedefine yaklaştıkça hissettiği duygudur. Spinoza’da sevinç iyidir, erdemdir.

Hoşnutluk bir arzunun aktif bir çaba gerekmeden tatmin edilmesidir. Dilediğince yemek yemek, piyangodan para çıkması, cinsel haz gibi. Ama bu, içsel bir aktiviteye karşılık değildir. İnsanların sorunlarına uygun çözümler getirmek, bireyleri güçlendirmek ve geliştirmek ise içsel bir aktivitedir ve kişinin içinin tam bir sevinçle dolmasına yol açar. Sevinç erişilen bir düzey, duygusal bir durumdur. Sevinç, anlık bir alev değil, “olmak” kavramının doğasına uygun, bir kor olarak tanımlanabilir. Akıl ve sevgi özelliklerinden kopuk bir çaba sadece anlık bir haz getirebilir. Sevgi olmaksızın, fiziksel ilişkilerden sevinç duymak mümkün değildir.

İstenilen şeye ulaşmaktan doğan büyük coşkuyu Refik Halit Karay şöyle ifade etmiş: “Yaşama sevinci her şeyin yerini tutar.”