- Türkiye’de kadına yönelik şiddet davalarından yılan Avukat Altın Mimir, Kadının Hak Arama Rehberi adlı bir kitap yazarak, ülkemizde kadınların sahip olduğu tüm hakları ve bunların nasıl kullanılabileceğini açıklayan bir rehber hazırladı. Doğan Kitap’ta yayınlanan eserde Altın Mimir, miras hakkının kadın ve erkeğe eşit tanınan bir hak olduğunu, kadının evlilik ve boşanmadaki haklarını ve erkek şiddetine karşı kadının kendini nasıl savunabileceğini açıkladı.
- Kadir Has Üniversitesi, kadınların sokakta, toplu taşımada ve takside kendilerini daha güvende hissedebilmeleri için 2017 yılında bir başka rehber hazırladı. Rehberde tacizi önlemek için ve taciz durumunda yapılması gerekenler yer aldı.
- Ülkemizde Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru uygulaması 2012 yılında başladı. 2018 yılında Anayasa Mahkemesi’nin ihlal kararı verdiği dosyaların %78’inin adil yargılanma hakkı ihlali olduğu basına yansıdı.
- Yaşanan göçler, işsizlik, demokrasiden uzaklaşma, yargıya güvensizlik gibi gelecek kaygılarının şiddeti artırdığı belirtiliyor.
- Bireysel silahlanma, kaza sonucu ölümlerin ve silahla işlenen suçların artmasına neden oluyor. Silah sahibi olmak, hukuk dışı eğilimleri besleyerek kişilerde kanunu eline alma isteğini güçlendirebiliyor.
- Türkiye’de cinayetlerin yarısı ateşli silahla işleniyor.
- Bireysel silahlanmaya karşı mücadele veren Umut Vakfı’nın hazırladığı rapora göre, silahlı olaylarda 2017 yılında bir önceki yıla göre %28, son üç yıla göre ise %61 artış oldu.
- Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun kayıtlarına göre, 2016 yılında Türkiye’de 328 kadın öldürüldü. Bunların %45’i, ilişkilerini sonlandırmak isteyen; %5’i de devlet koruması altında olan kadınlardı. %46’sı anne idi. Tümünün katilleri eş ya da aile üyesiydi. Başı, İstanbul çekiyordu. Bu sayı 2015 yılında 303 idi.
- Mor Çatı Vakfı’nın yayınladığı 2016 yılına ait verilere göre ülkemizde kadınların %44,8’i psikolojik şiddete maruz kaldı. Kadınların, yaşadıkları şiddet sebebiyle utanç duyduğu, kendilerini güçsüz hissettiği ve özgüvenlerinin zarar gördüğü ortaya konuldu. Kadınların yaygın olarak maruz kaldıkları bir diğer şiddet biçimi ise ekonomik şiddet. Kadının maaşına el koyma, çalışmasına izin vermeme, para saklama, ihtiyaçlarını karşılamama, kadın adına kredi çekip borçlandırdıktan sonra bunu tehdit aracı olarak kullanma en yaygın görülen ekonomik şiddet biçimleri oldu.
- 2017 yılında Yargıtay eşine, olanağı olduğu halde cimri davranmayı ekonomik şiddet olarak değerlendirdi ve boşanma sebebi olarak kabul etti.
- Kadınların %12,1’i evlilik içinde ve dışında tecavüz, taciz, cinsel aşağılanma gibi cinsel şiddet biçimlerine maruz kaldıkları için 2016 yılında Mor Çatıya başvurdu. Cinsel şiddet, kadınların paylaşmakta en çok zorlandığı bir şiddet biçimi olduğundan oranın gerçekte çok daha yüksek olacağı düşünülüyor.
- Şiddet dilinin ve cezasız kalmanın bu korkunç rakamlarda baş neden olduğu düşünülüyor.
- Daha eşitlikçi ve özgürlükçü bir topluma ve hukuka geçiş için öncelikle dil ve zihniyet dönüşümünün başlaması ve yaygınlaşması gerekiyor. Bu amaca yönelik başlatılan kampanyalardan biri Bize Kadın Deyin adını taşıyor. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasına yönelik bir başka kampanya ise HeForShe.
- Sabancı Vakfı‘nın Çocuk Gelinler Olmasın, Bilgi Üniversitesi’nin Çocuğa Şiddete Dur De projeleri Türkiye’deki durumu iyileştirmeye yönelik çabalardan bazıları.
adil yargılanma hakkı ihlali, Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru, Avukat Altın Mimir, Bilgi Üniversitesi, Bize Kadın Deyin, çalışmasına izin vermeme, cinsel şiddet, Çocuğa Şiddete Dur De, Çocuk Gelinler Olmasın, Doğan Kitap, Ekonomik şiddet, gelecek kaygıları, HeForShe, ihtiyaçlarını karşılamama, Kadir Has Üniversitesi, Kadın, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, Kadına Yönelik Şiddet, Kadının Hak Arama Rehberi, Kadının maaşına el koyma, miras hakkı, Mor Çatı, Mor Çatı Vakfı, para saklama, psikolojik şiddet, Sabancı Vakfı, şiddet, Türkiye, Umut Vakfı
Leave A Reply