Bu her zaman nedenini merak ettiğim bir konu olmuştur.
Kırmızı Kedi’den çıkan Budalalıktan Deliliğe adlı kitapta Umberto Eco’nun Espresso dergisinde yayımlanan makalelerinden bir seçki yer alıyor.
Bir de baktım ki, bunlardan birinde, 2015 yılında kaleme aldığı Sol ve İktidar adlı yazısında bu konuyu işlemiş. Belki benim gibi merak edenler için bir bölümünü paylaşıyorum.
“Rusya’da ve Çin’de muhalefet yapmak değil de yönetmek zorunda kalan sol, yavaş yavaş tutucu bir güce dönüşmüştür.
Bu nedenle sol kendinde daima, hayır deme kapasitesi olduğuna inanmış ve yarım ağızla evet diyerek kendisini riske atan kanatlarına şüpheyle yaklaşmış, onları sosyal demokrat olarak dışlamıştır ya da militanları daha radikal birini kurmak üzere partiden ayrılmıştır. Bu nedenle sol her zaman, bitmek bilmez bir mitoz bölünme yoluyla çoğalarak yaşamaya mahkum kalmış ve doğal olarak da iktidarı almak için gerekli güce asla sahip olamamıştır. Biraz kötü bir niyetle bunun bir şans olduğunu söyleyeceğim; çünkü aksi takdirde, hükumetin karar verme mekanizmasının işlemesi adına verilen bütün sözlere evet demek zorunda kalırdı ve evet diyerek de, hep yenik kalır, gücün baştan çıkarıcı etkilerine karşı sebatla reddedebilme yetisine sahip duruşunun temelinde yatan ahlaki saflığı kaybederdi.”

Mitoz bölünmenin en genel özelliği bütün canlılarda olması ve 2n kromozomlu vücut hücrelerinde görülmesidir. Mitoz bölünme sonucu oluşan iki hücre aynı kalıtsal bilgiye (DNA’ya) sahip olur ve bu nedenle birbirinin tıpa tıp aynısıdır. Mitoz bölünme kalıtsal özellikleri değiştirmeden türün devamını sağlar. Mitoz bölünme başlamadan önce hücre bölünmeye hazırlık dönemi (interfaz) geçirir. Mitoz bölünme sonucu oluşan hücrelerin kromozom sayısı değişmez, sabit kalır. Tek hücrelilerde çoğalmayı, çok hücrelilerde büyümeyi, gelişmeyi ve ölen hücrelerin yenilenmesini sağlar.
Fotoğraf:tech-worm.com
Leave A Reply