- Boyalar uzun zaman ordu üniformalarıyla birlikte düşünülmüştür. 18. yüzyılda Fransız ordusu Türkiye kırmızısı denen bir alizarin boya kullanıyordu. Bu ad, boyanın yüzyıllardır Doğu Akdeniz’de kullanılıyor olmasından kaynaklanıyordu, ama aslında büyük olasılıkla ilk kez Hindistan’da ortaya çıktıktan sonra İran ve Suriye üzerinden Türkiye’ye gelmişti. Kızılkök bitkisi ilk kez 1766 yılında Fransa’ya girmiş, 18. yüzyılın sonuna gelindiğinde ülkenin en önemli zenginlik kaynaklarından biri olmuştu. Endüstriye devlet desteği ilk kez boya endüstrisiyle başlamış olabilir: Fransa Kralı Louis Philippe, Fransa ordusundaki askerlerin Türkiye kırmızısıyla boyanmış pantolonlar giymesini emretmişti. Bundan bir yüzyıl önce ise İngiltere Kralı II. James, İngiliz boyacılarını korumak için ülke dışına boyalı kumaş satışını yasaklamıştı.

Dünya tekstil sanayiinde önemli bir yere sahip olan Edirne kırmızısı, 15. yüzyılda kök boya olarak üretildi. Tuğla kırmızısının daha parlağı olarak nitelendirilen rengi elde eden ve adına Edirne kırmızısı diyen iki boya ustası, bir süre sonra rengin Avrupa’daki tekstil sanayinde yaygınlaştırılmasını sağladı.
Fransa’da 1740’lı yıllarda üretildikten sonra sektörde Rouge d’Adrinople (Edirne kırmızısı) adıyla yerini aldı.
Yazı ve Fotoğraf: Gaste24
Yararlanılan Kaynak: Napolyon’un Düğmeleri, Penny Le Couteur ve Jay Burreson, Metis Bilim, 2012.
alizarin, alizarin boya, boya, boyalı kumaş, Edirne Kırmızısı, Fransa Kralı Louis Philippe, Fransız ordusu, Hindistan, Jay Burreson, kırmızı, Kızılkök bitkisi, kumaş, kumaş boyası, Metis Bilim, Napolyon’un Düğmeleri, Penny Le Couteur, Renk, Rouge d'Adrinople, Türkiye kırmızısı
Leave A Reply