
Altıntepe Tapınağı’nda ortaya çıkartılan, MÖ 8. yüzyılın ikinci yarısına tarihlenen, fildişinden yapılmış oturan ve hırlayan aslan heykelciği, 10 cm yüksekliğindedir. Bir eşyayı süslemek için yapıldığı düşünülmektedir.
Fotoğraf: Füsun Kavrakoğlu, Anadolu Medeniyetleri Müzesi.
- Urartulara ait buluntuların çoğu Van-Altıntepe, Erzincan-Altıntepe (her iki şehrimizde de Altıntepe adlı birer yerleşim yeri vardır), Van-Toprakkale, Ağrı-Patnos, Muş’un Kayalıdere, Adilcevaz ve Giyimli köylerindendir.
- Doğu Anadolu Bölgesi hayvan yetiştirmeye uygun olduğu kadar tarıma da elverişli ovalara ve zengin maden filizlerine sahiptir. Bölgenin bu doğal zenginlikleri, Mezopotamya kavimlerinin eski zamanlardan beri dikkatini çekmiştir.
- Urartu Krallığı’nın tarihi boyunca en güçlü askeri ve ekonomik rakibi Asur idi. Urartu Krallığı’nın, çeşitli kabilelerin Asur baskısına karşı bir araya gelmeleri ile ortaya çıktığı düşünülür.
- Bu bölgede yaşayan ve sık sık Asur akınlarına uğrayan Beylikler, MÖ 1. binin başlarında Kral I. Sarduri etrafında birleşerek merkezi bugünkü Van Tuşba/Tuşpa olan Urartu Devleti’ni kurmuşlardır. MÖ 7. yüzyılın ortalarından itibaren gerilemeye başlayan Urartu Devleti iç ayaklanmalar ve Med-İskit ittifakı sonucu 7. yüzyılın sonlarında tarih sahnesinden silinmeye başlamıştır.
- Urartu Devleti her şeyin başında kralın bulunduğu merkeziyetçi ve teokratik bir sistemle yönetilmekteydi. Eyaletlere bölünen ülke başkentten atanan valilerce yönetiliyordu.
- Arabalı askerler ve süvarilerden oluşan eyalet orduları savaş zamanında birleşerek güçlü bir ordu oluşturmaktaydı.
- MÖ 9. ve 8. yüzyıllarda en parlak devirlerini yaşayan Urartular, sarp ve kayalık olan bölgenin bayındırlaştırılmasında olduğu gibi mimarlıkta da usta olduklarını inşa ettikleri sık kuleli surlarla çevrili kaleleri, Baş Tanrı Haldi için yapılan tapınakları, saraylarındaki çok sütunlu kabul salonları, yolları, baraj ve sulama kanalları ile göstermektedir.
- Urartu maden sanatının ulaştığı üst düzey, ele geçen çok sayıdaki madeni buluntulardan anlaşılmaktadır.
- Van Kalecik’te yerel kireçtaşından ve çok kaba olarak işlenmiş dikilitaşların düzenli sıralar halinde yerleştirildiği bir alan vardır. Dikilitaşların yüksekliği 80-130 cm, birbirlerinden uzaklığı yaklaşık olarak 50 cm gibidir. Dikilitaşların işlevi açık değildir, belirgin yön ve konumları astronomik gözlem amacı taşıdığını düşündürmektedir. Dikilitaşların bulunduğu alanda Urartuların bazı dinsel ve sosyal ritüellerini gerçekleştirdikleri de akla gelmektedir. Dikilitaşların yakınında küçük kireçtaşlarından yapılma iç içe üç halka vardır. Halkaların çapı 13, 18 ve 30 metredir. Halkalar ve dikilitaşlar birlikte düşünüldüğünde bir takvim sistemi oluşturdukları da düşünülebilir.
Leave A Reply