- Rock’n Roll, 1950’li yıllarda Elvis Presley ile dünyayı sarsmaya başlamıştı. 1970’li yıllara gelindiğinde rock kavramı yetersiz kaldı: Hard rock, progressive rock, heavy rock terimleri kullanılmaya başlandı. 1970’lerin ortalarından itibaren ise heavy metal, en önemli müzik akımlarından biri oldu.
- Mistik esrime yaratma potansiyeli taşıyan müziğin rock türü için kullanılmaya başlanması, dönemin pastiş ve eklektik olma eğilimi ile uyuşur.
- Batılı olmayan geleneksel müzik, Batılı müziğe dahil edildi. Etnik müzik, Postmodern dönemde taze kan oldu.
- Müzikte brikolaj, her tür müziği yan yana getirme, karıştırma söz konusu oldu.
- Çokuluslu Japon firmalarının büyük plak şirketlerini satın almasından sonra gelişen Karaoke, dönemin “herkes sanatçı olabilir” temasına en uygun formlardan biri oldu.
- Popüler müzik yapmak, virtüöziteye bağlı olmaktan çıktı: artık birçok müzisyen icracı değildir.
- Postmodern dönem müziği:
Bildik parçaların farklı DJ’ler tarafından remixlendiği;
CD’lerdeki parçaların turnelerde yapılan anketler ve fan sitelerinden gelen e-postalara göre belirlendiği;
Albümlerin şarkı notalarını, sözlerini, birtakım artwork’leri ve fotoğrafları içermeye başladığı;
Şarkı sözlerinin ölü adamların, köpeklerin, atların ağzından dökülebildiği;
Pop starların cinsiyetsiz, rock ilahlarının androjen /biseksüel olduğu bir dönem oldu.
- Şiirlerini punk müziğin kendin-yap estetiği ile birleştiren, performans sanatçısı ve politik aktivist, kendini cinsiyet sınırlarına bağlamak istemeyen tavrı ile Patti Smith tam bir Postmodern sanatçıdır.
- Bu dönemde Rap, Hip-Hop gibi protest müzik türleri gözde oldu.
- 1980’lerin şiddeti yücelten müzik grubu Gangsta Rap’i gerçekten Postmodern yapan şey, şarkılarını bizzat yaşama geçirmeleridir.
androjen, biseksüel, brikolaj, Çağdaş Sanat, Çağdaş Sanata Varış, Dj, Elvis Presley, Etnik müzik, Gangsta Rap, Hard rock, heavy metal, heavy rock, Hip-Hop, karaoke, Mistik, Müzik, Patti Smith, Postmodern, Postmodern Müzik, progressive rock, protest müzik, Rap, remix, rock, Rock’n Roll
Leave A Reply