- Hindistan’dan nakledilen terimleri Çince anlatmak bakımından çekilen zorluk, Mahayana Budizmi’ne biçim değiştirtmiştir. Taocu söz dağarcığından yararlanılmış, bazen Karma düşüncesi atalara tapmaya uygulanmıştır (1).
- Çin toplumunun her seviyesinde Budist öğretiler etkili olmuştur. Ancak öğretiler Çin toplumunu şekillendirmemiş, Budist öğretiler Çin toplumuna uyarlanmıştır. Budizm, din, aile ve klan ahengine önem veren bu ülkenin adetlerine uymak zorundaydı.
- Çinlilere göre Budha evini anne ve babasına sevgi ve düşkünlüğünü gösterecek bir hediye vermek için terk etmişti ve hediyesi de Aydınlanma idi. Cenneti ziyaret ettikten sonra yeryüzüne dönmüş ve görevi insanlar arasında dinini yaymak olmuştu. Tujia halkının çoğu bir tür Budizm’e inanır ve beyaz kaplana tapar. Efsaneye göre çok sevdikleri ataları ölünce cennete gider ve ölümsüz bir beyaz kaplana dönüşür. Günümüzde de mutlu ve uzun bir yaşam için atalarının tasvirini taşıyan eşyalar kullanırlar (2). Çin Budizmi, Taoizm’den çok etkilenmiştir. Sonraları, 11. yüzyılda, Budizm, Konfüçyüs inancının da gelişimini etkilemiştir. Yeni Konfüçyüsçülük, Budizm’in metafiziksel ögelerini almıştır (3).
- Hindistan’da rahipler sınıfı, hükümdarların yetki sınırlarının dışındaydı. Politik ve sosyal kurallara bağlı değillerdi. Oysa Çin’de kuvvetli bir merkezi otorite vardı ve Budist rahipler sınıfının devlet içinde devlet olmasına hiçbir zaman izin verilmedi.
- Nirvana’ya ulaşamamanın en önemli nedenlerinden biri, dünyaya bir çocuk getirmektir. Budizm’in yaygın olduğu ülkelerdeki hızlı nüfus artışının nedeni, evlat sahibi olmanın gelenekler tarafından desteklenmesidir. Ayrıca Karma nedeniyle Hinduizm ve Budizm, doğurganlığa doğrudan müdahale etmeyi yasaklar.
Budist rahiplerin giydikleri safran sarısı elbiseler mahkumların infaz günü giydikleri giysilerle aynı renkti. Keşişlerin giysi renkleri bağlı bulundukları Budist mezhebine göre değişiyor. İki ayrı kıyafetleri oluyor: Manastırın içinde, bir omuzlarını ve bir kollarını açıkta bırakan bir giysi, dışarıda ise, omuzları kapatan bir giysi. - Budha aydınlanmış kişi, Bodhisatva aydınlanmaya aday kişi demektir. Başlangıçta cinsiyetsiz betimlenen Bodhisattva’lar Çin’de 10. yüzyıldan itibaren gitgide dişil bir karakter kazanmaya başlamıştır (4). Budha’yı betimlemek için önceleri ayak izi, taht, Bo ağacı gibi simgeler kullanmışlar. İnsan biçimli Budha tasvirleri daha sonra (MÖ 1. yüzyıl-MS 1. yüzyıl) doğmuştur.
- Şefkat ve merhametin simgesi olan Bodhisattva’nın adı Avalokiteşvara’dır ve Çincesi Guan Yin’dir ve Çin’de merhamet tanrıçası olmuştur (2). İnsancıl, kadınsı, iyilik dolu bu hali vardır. Çinli kadınlar ona kısırlıktan kurtulmak için başvururlar.
Yararlanılan Kaynaklar
- Dinler Tarihi, Felicien Challaye, Varlık Yayınları, 1994. Sayfa 88.
- Life Along The Shennong Stream, Josephine Hu, Bir Çin Yayını, 2011. Sayfa 70.
- 90 Dakikada Konfüçyüs, Paul Strathern, Gendaş AŞ, 1997. Sayfa 79.
- Cengiz Han ve Mirasçıları Büyük Moğol İmparatorluğu, Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi, 2006.
Seramik Hakkında, Jean-Paul Desroches, sayfa 498, 500; Marie-Catherine Rey, 502.

Avalokiteşvara, tüm Budhaların merhametini temsil eden bir bodhisatvadır. Farklı kültürlerde değişik biçimlerde kadın ya da erkek olarak tasvir edilmiş ve tanımlanmıştır. Merhametini herkese ulaştırabilmek için çok kolludur. Çin Budizmi’nde, Avalokiteşvara bazen Guan Yin haline gelmiştir. Shuanglin Tapınağı’nda Bodhisatvalar Salonu’nda Ming Hanedanı (1368-1644) dönemine tarihlenen ahşap Avalokiteşvara heykeli.
Fotoğraf: Füsun Kavrakoğlu, Pingyao, ÇHC, 2017.

Ying Xian Ahşap Pagoda ve önünde Guan Yin heykeli.
Halkın en sevdiği Bodhisatvalardan birisi Avalokiteşvara’dır. Avalokiteşvara, çok güzel ve çok iyidir. O, geçici Budist cehennemlerinde acı çekmekte olanlara özellikle acır. Günün birinde cehenneme inmeyi başarır. Onun iyiliği ve güzelliği ile cehennem, bir zevk ve eğlence yeri haline gelir. Cehennemin işlevini sürdürebilmesi için oradan uzaklaştırılır (1).
Fotoğraf: Füsun Kavrakoğlu, Datong, ÇHC, 2017.
Leave A Reply