
Çinli kadın sanatçı Yang Liu (1976-), Batı’da bireylerin daha büyük egoları olduğunu, Doğu’da ise daha mütevazı göründüklerini düşünüyor.
Fotoğraf: N99.org
“Doğu’ya özgü güzel bir düşünce: Sizden istenene kadar öğretmiyorsunuz. Misyonunuzu insanların gırtlağına dayamıyorsunuz.
Batı’nın gerçeği: Her birimiz bambaşka birer varlığız ve dünyaya bir armağan vereceksek, bu başkasının değil kendi potansiyelimizin gerçekleştirilmesinden ve kendi deneyimlerimizden çıkmak zorunda.
Öte yandan, geleneksel Doğu’da ve diğer gelenek temelli toplumlarda bireyler bir kurabiye kalıbından çıkmış gibi. Görevleri, net ve kesin olarak ona yüklenmiş halde ve onlardan kurtulmasının bir yolu yok. Manevi yolda size rehberlik etmesi için bir guruya gittiğinizde, sizin geleneksel yolda tam olarak nerede bulunduğunuzu, oradan nereye gitmeniz ve oraya gitmek için ne yapmanız gerektiğini biliyor. Aynı onun gibi olabilesiniz diye sizi kendi resminin içine oturtuyor. Bu, Batılı anlamda uygun bir pedagojik rehberlik yöntemi olmayacaktır. Biz, kendi resimlerini kendileri geliştirsinler diye öğrencilerimize rehberlik etmeliyiz. İnsanın hayatı boyunca araması gereken şey asla ne denizdeydi ne de karada. Kişi, başkasının asla yaşamadığı ve yaşayamayacağı, kendine has deneyim potansiyelinin içerisinden çıkmalı.
Batı geleneğinin en iyi tarafı, bireyi tanıması ve ona saygı göstermesidir. Toplumun görevi bireyi geliştirmektir. Bireyin görevi toplumu güçlendirmek değildir.”
Yararlanılan Kaynak
Mitolojinin Gücü, Joseph Campbell, MediaCat Kitapları, 2015.
2 Comments
“Toplumun görevi bireyi geliştirmektir. Bireyin görevi toplumu güçlendirmek değildir.”
Çok doğru. Herşey birey ile başlar. Gelişmiş ve dürüst bireylerin olduğu toplumlar zaten güçlü olurlar. Bireyin toplumu güçlendirmesine ve/veya güçlendirme motivi (!) ile üstün lider / tiran olmasına gerek kalmaz. Toplumu değiştirmek, güçlendirmek, kalıba sokmak isteyen bireyler güçlü olmayan gelişmemiş ülkelerde ortaya çıkar…
Sadık Bey, katkınız için teşekkür ederim.
Füsun Kavrakoğlu