
“Her kültürün Güneylisi vardır.
Olabildiğince az çalışan; dansı, içmeyi, şarkı söylemeyi, kavgayı, kendilerine sadık olmayan eşlerini öldürmeyi yeğleyen; daha canlı el kol hareketleri, daha parlak gözleri, daha renkli giysileri, daha abartılı süslenmiş araçları; olağanüstü ritim duyguları, büyüleri olan insanlar. Tembel, bilinçsiz, boş inançları olan, çekingen olmayan insanlar. Hiçbir zaman dakik olmayan, yoksul; bütün yoksulluklarına ve bakımsızlıklarına karşın kıskanılacak yaşamlar süren insanlar.
İş boyunduruğunda, kösnüllükleri bastırılmış, daha az namussuzca yönetilen Kuzeylilerin kıskanacağı insanlar. Biz onlardan üstünüz, der Kuzeyliler; biz görevlerimizi savsaklamayız, yalan söylemeyiz, çok çalışırız, dakikiz, hesaplarımız güvenlidir. Ama onlar bizden daha çok eğlenir. Güney ülkeleri içinde de, her ülkenin kendi güneyi vardır: Hanoi’nin Saygon’u, Sao Paolo’nun Rio’su, Delhi’nin Kalküta’sı, Roma’nın Napoli’si, Napoli’nin Avrupa’nın karnından aşağı doğru sarkan bu yarımadanın tepesindekiler için Afrika demek olan Napoli’ninse Palermo’su vardır: daha sıcak, daha putperest, daha sahtekar, daha pitoresk Palermo. İtalya için Palermo, Güney’in güneyidir.
Masaların üzerinde dans etmeye, yelpazelenmeye, elinize kitap alınca uyuklamaya, bir ritim duygusu oluşturmaya, canınız ne zaman isterse sevişmeye başlarsanız o zaman bilin ki güney ele geçirmiştir sizi.”
Yararlanılan Kaynak
Yanardağ Sevgilim, Susan Sontag, Can Yayınları, 2000.
Fotoğraflar: Füsun Kavrakoğlu, Napoli, 2019.
Leave A Reply