
Likya’ya 1835-36 yıllarında gelen Fransız gezgin Texier, Telmessos’taki MÖ 4. yüzyıla tarihlenen Amyntas Kaya Mezarı’nın üzerine imzasını atmış, gezi gözlemlerini ve lahit çizimlerini de yayınlamıştı.
Fotoğraf: Füsun Kavrakoğlu, 2019.

Amyntas’ın mezarının içi. Ölüler, bu mezar odasında yer alan sıralara konuyordu.
Fethiye’nin simgesi olmuş bu kültür mirasına sahip çıkmak, bu mirası görmeye gelen yerli-yabancı turistten para kazanmayı hak etmek gerekiyor.
Fotoğraf: Füsun Kavrakoğlu, 2019.
- 3 Ekim 2015 tarihinde Hürriyet Gazetesi’nde Ergün Tos’un “Rahmetliyi Çıkarın Eşya Koyacağız” başlıklı ilginç bir haberi yer aldı: “Muğla Fethiye’deki antik Likya uygarlığının en eski şehirlerinden Telmessos Antik Kenti’nden günümüze ulaşan kaya mezarlarından bazıları, yakındaki Cumhuriyet Mahallesi’nde oturanlar tarafından depo olarak kullanılıyor. Bölgede yaşayanlar evlerindeki fazla eşyaları ortalama 1,5 metre yüksekliğinde 2 metre genişliğindeki mezarlarda saklıyor. Mezarların içi karton kutular, otomobil lastikleri, tahta parçaları ve plastik şişelerle dolu. Bakımsızlıktan çevresi ot ve çalılarla kaplanmış mezarlardan bazıları ise sokak köpeklerinin barınağı.”

Bu da benim Üçağız Köyü’nde gördüğüm başka bir durum. Umarım o zamandan beri buzdolabına ve salçalara başka bir yer bulabilmişlerdir de durum değişmiştir.
Fotoğraf: Füsun Kavrakoğlu, 2015.
- Likya eserlerine uygulanan vandalizmin ardı arkası kesilmiyor. 8 Mayıs 2019 tarihinde Antalya’nın Kaş ilçesindeki kaya mezarının giriş bölümünün paramparça edildiği haberi gazetelerde yer aldı. Birkaç yıl önce de benzer şekilde tahrip edilen mezarın bu kez giriş bölümünün kırıldığı ve delici aletlerle parçalandığı yazıldı.

Antalya’daki Likya Medeniyetleri Müzesi muhteşem bir müze. Eserleri, Andriake’nin tahıl deposunun içinde dolaşarak izliyorsunuz. Girişte, Likya’nın keşfinde yeri olan yabancılara yer verilmiş.
Günümüzde Likya’yı inceleyen araştırmacılar çivi kullanmaksızın yapılan, kaya mezarlarının aynısı olan tahıl ambarlarını; Likya payeli mezarlarını hatırlatan arı kovanları mimarisini ve daha pek çok özgün Likya izlerini sürmeye devam ederken, Nevzat Çelik Hoca ve ekibi Likya hakkında çok güzel yayınlar yaparken biraz saygı göstermek şart gibi geliyor bana.
Leave A Reply