Gücü, cesareti, korkusuzluğu ve hakimiyeti simgeleyen aslan, Eski Yakındoğu’da Neolitik Dönem’den itibaren mitoloji ve sanatlarda betimlenmiştir. Yakındoğu, Türkiye’nin Ege kıyılarından Orta İran’a ve Kuzey Anadolu’dan Kızıldeniz’e kadar olan alanı tanımlamaktadır. Eski Yakındoğu tarihi ise genellikle MÖ 3. bin yıl civarından başlatılır ve MÖ 331’da Büyük İskender’in Persleri yenmesiyle ya da ölümüyle MÖ 323’te bitirilir.
Protom ise, insan veya hayvan figürlerinin baş ve/veya gövde (üst) kısmı ile yapılan, bir çeşit süslemeye verilen addır.
Mezopotamya mitolojisinde aşk ve savaş tanrıçası İnanna’nın kutsal hayvanıdır ve tanrıça onunla birlikte betimlenir. Anadolu’da bereket tanrıçası olarak da düşünülen Ana Tanrıça’nın da kutsal hayvanıdır. Çatalhöyük yerleşiminde ortaya çıkan figürinde Ana Tanrıça’nın oturduğu tahtın iki yanında aslanlar vardır. Hitit İmparatorluk Dönemi’nde (MÖ 1400-1200) anıtsal aslan heykelleri başkenti süslemiştir. Frigler’de de Ana Tanrıça Kybele’nin kutsal hayvanı aslandır. Bu yüzden aslan, heykel, rölyef ve takılarda betimlenmiştir. Aslan, Urartu (MÖ 9. – 7. yüzyıl) panteonunun baş tanrısı Haldi’nin de kutsal hayvanıdır ama Urartuların aslan protomlu bilezikleri camdan değil, çeşitli metallerden yapılmıştır.
Bilezik yapım teknikleri ve biçimlerinin zaman ve bölge açısından çok fazla değişiklik göstermemesi, onların dönemlerini anlamamızı güçleştirmektedir. Yerleşim merkezlerinden kırık bilezik parçaları ele geçerken sağlam olanlar mezar buluntularından gelirler.
Bizans, imal ettiği bilezikleri, Balkanlara ihraç etmiştir. İslam ülkeleri ile Bizans arasındaki cam ticareti MS 11.-13. yüzyıllar arasında oldukça yoğundur. Çok renkli ve bükümlü, kendi ekseni etrafında döndürülerek, sık burgulu olacak şekilde bükülmüş cam bilezikler, Bizans’ta yaygındır.
İslam ülkelerindeki cam bileziklerin altın çağı 14. ve 15. yüzyıllar olmuştur. Bu yüzyıllarda bilezik üretimi yoğun, çeşitli ve kalitelidir. Cam bilezikler bu dönemde değersiz süs eşyaları olmaktan çıkıp kaliteli takılar olarak nitelendirilmiştir. İslami cam bilezikler, uzmanlar tarafından genellikle 8. yüzyıl Emevi, 13. yüzyıl Memluk ve Osmanlı dönemlerine ayrılarak incelenir.
Dikişsiz ya da eklentisiz bileziklerin yapımında halka çevirme tekniğine ek olarak kil konisi tekniğinin tanıtılmasının, İslam dünyasında cam bilezik üretiminin 13. yüzyıldaki artışına sebep olduğu düşünülmektedir. Koni üzerinde şekil verme, günümüzde Hindistan’da geleneksel üretim yapan bilezik atölyelerinde hala kullanılan tekniklerdendir. Bu yöntem sayesinde çok kısa sürede bilezik üretmek mümkündür.
Güney ve Güneydoğu Asya’da tılsımlı olduğuna inanılan cam bilezikler vardır. Cam bileziklerin kırılması uğursuzluk olarak algılanır.
Yararlanılan Kaynaklar
Eski Yakındoğu’da Aslan Betimi Aslan Protomlu Bilezikler, Aybüke Nacar, updates@academia-mail.com
Berna Oğuz Koleksiyonundan Bizans Dönemi Cam Takıları, Tümay Hazinedar Coşkun, TÜBA-KED 22/2020.
Leave A Reply