
Rutin (alış veriş filesi, 2017), Görücü Zamanı (ahşap kasalar, 2014), Ünzile (tezgahta, 2015); Sevinç Köseoğlu Ulubatlı.
Seramikten yapılmış küçük boyutlu hamile ve çıplak bedenler üç farklı zamana ait eser birlikte sergilenerek Sevme Beni adını almış.
Sanatçı bu seri işinde “hem çocuk, hem kadın, on ikisinde ana” olanların hikayesine odaklanıyor. Henüz çocukken, evcilik değil, evlilik oyunu oynayan ve dayaktan uslanalı hiçbir şey sormayan kadının, yani Ünzile’nin hikayesi ile kadının toplumdaki yeri sorgulanıyor. Değiştirilemeyen törelerin mahkumu kadınların bize yabancı olmayan öyküsü, manav tezgahı, meyve-sebze kasası, alış veriş filesi gibi yine bize çok tanıdık, hayatımızın içinde ve rutininde yer alan malzemelerle sunuluyor.
Çocuk gelinler pek çok ülkenin yarasıdır.
Fotoğraf: Füsun Kavrakoğlu, Pera Müzesi, 2018.
- Erken yaşta evlilik kesinlikle ağır travmalara ve kalıcı psikolojik rahatsızlıklara neden olur, diye uzmanlar sık sık uyarı yapsa da ülkemizde ne yazık ki devam eden bir durumdur. Henüz gelişimini tamamlamamış gençlerin evliliğin getirdiği ağır sorumlulukları yüklenmesinin psikolojik travmaların ortaya çıkmasına neden olabileceği bilinmektedir.
- Erken yaşta evlendirilenlerin okuma, hayatına yön verme, eşini seçme hakkı ellerinden alınmış olur.
- Bir atasözümüz “On beşindeki kız, ya erde gerek, ya yerde”dir. On beş yaşına ulaşmış kız evlendirilmezse anne-babayı güç durumda bırakacak olaylar yaratacağından ölmesi daha iyidir. Erken kalkan yol alır; Sabahtan karnını doyuran, küçükken evlenen aldanmamış; “Tarlayı düz, kadını kız al” gibi sözlerle de erken evlilik teşvik edilir. Beşik kertmesi uygulaması geride kalmaya başlamışsa da geleneklerimizde vardır.
- Nikahta keramet vardır diyerek, anlaşıp anlaşamayacakları düşünülmeden kıyılan nikahlar bir çok mutsuz kadın ve erkek, dolayısıyla pek çok da mutsuz çocuk üretmektedir.
Leave A Reply